Vâkıf olsam ben de sırr-ı hilkate,
Erenler bağından gül derebilsem.
Alev alsam, yansam nâr-ı hasrete,
Sevdâ yangınından kül derebilsem.
Dolaşsam derbeder dergâh u dergâh,
Tutsa ellerimden bir pir-i âgâh,
Kalmazdı kederim, olurdum iflah,
Bezm-i mârifetten yol derebilsem.
Derler ki tahammül gerektir hâre,
Gönül sabretmeli yansa da nâre.
Bir seher erkenden girip gülzâre
Bülbül-i şeydâdan dil derebilsem.
Mecal kalmaz imiş pervânelerde,
Derman biter imiş divânelerde.
Ağlayı ağlayı meyhânelerde
Şarâb-ı emelden fal derebilsem.
Gelmişim bu dehre çile çekmeye,
Hicrân tarlasına hüsrân ekmeye.
Şu fâni alemde derdim dökmeye
Ben de bir münâsip kul derebilsem.
Kimse eremedi şi’r-i Nihâd’e,
Hâleti rindâne, tavrı âzâde…
Mürşid-i kâmile olsam âmâde,
Hikmet çiçeğinden bal derebilsem.
Bizim Külliye Dergisi, Sayı:39
Kayıt Tarihi : 27.3.2020 04:30:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Nihat Kaçoğlu](https://www.antoloji.com/i/siir/2020/03/27/vakif-olsam.jpg)