mezarlıktan aşağılara inince
sıra dutlar
sizi karşılar
kara dut beyaz dut
salkım söğüt dalları sere serpe
yol boyunca köyün girişi olurlar
bahçelerden yükselen sesler
ya
‘hakko ‘ nun suvarma günüdür
açılan arklardan gelen kürek sesidir
ya da
dut silkeler
ak yazmalı neneler
ak sakallı dinç dedeler
yemyeşil bahçeler bostan yüklüdür
baranlar dolu dolu
hıyar - domates – biber
kavun – karpuz – acur
heybelere doldur da doldur
‘musalla’ görünür evler ortaya çıkar
köyün bekçi köpekleri havlar
yolcu acep kimlerden
herkes tanınır
girişten haber köye yayılır
kuş cıvıltıları uçuşur
bir o yana bir bu yana
birkaç ‘deyn’ farkedersiniz
dut ağaçlarında yuva tutan
yol boyunca ark takip eder
hakko’nun suyudur soğukça akan
eller – ayaklar yıkanır
yorgunluklar suya bırakılır
harman,bağ,bahçe dönüşü
dertleri paylaşılır
kimi bağrış çağrış anlatılır
kimi de latifeler yansıtılır
arklar buz dolabıdır
ayranlı çorba karıştırılır
köye gelen her misafire
güneşten sıcak bakılır
tükenmeyen bir enerjidir bu
evlere çekilmeye akşam ezanı yetişir
bir günün sonuna gelinir ve
‘hakko’nun sekiz oluklu suyu içilir...
12.07.2004 / elazığ
mustafa kaya
Kayıt Tarihi : 31.7.2005 11:13:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)