sakız kanatmayı sende gördüm
çukur açıp çakı vurmayı
çimmeyi sende öğrendim
yosunu tanıdım gölöğünde
kurbağalarla suya dalmayı
korkularımı sende yendim
türküler okudum çağrış çağrış
davar önlerine çıkmayı sende bildim
korkusuz sürüye girmeyi
eşeğe binmeyi
dört nala koşturmayı
yelesine sarılıp eşeğin
semersiz durmayı sende öğrendim
kazan kazan bulgur kaynatmayı
mendil mendil bulgur yemeyi
çarşaf çarşaf pestil açmayı sende gördüm
nohut kumda kaynıyor
sac da leblebi oluyor
ateşinde isot olur
sende yaşadım sende buldum
dut toplamayı öğrendim
arı sokmalarına alıştım
çıyan akrep kara sinek
hepsine akran oldum
bakraç bakraç süt evlerde hızana vurulur
saatlerce yayık yağ yapar
ayran olur sende doydum
ocakta ekmek aş pişer
cezvede kahve keyfini
ak sakallı dedem de gördüm
çağalarına karpuz bulan nenemi tanıdım
vahşen benim köyüm
çocukluğum
gençliğim
düşlerim anılarım
kanım canım
sende bildim ilk heyecanı
ilk aşk çarpıntısını
bir çift kara gözü
şark çıbanını
böceklerin sesini sende dinledim
siyah saçlara sevdamı yaktım
uzakta fırat akarken
binlerce sevincim içinde
en güzeli yine sendin vahşen....
15.07.2004 / elazığ
mustafa kaya
Kayıt Tarihi : 31.7.2005 11:14:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
dört nala koşturmayı
yelesine sarılıp eşeğin
semersiz durmayı sende öğrendim '
Abe sizleri geç tanıma yolunudaki ihmalimden dolayı kendimi suçlu hisediyorum...
Pırıyla pırtısıyla Anadolu...Getiriyorsun...Hürmetle selamlıyorum....
TÜM YORUMLAR (3)