Yokluğun yokluğu da varmış kaderimde,
Bir kuş konarsa pencerene bir sabah
Bir rüzgar okşarsa saçlarını yollarda
Ve beni hatırlarsan,
Bil ki, Gavurdağındayım;
Seni düşünüyorum.
Sensiz İstanbul'un tadı yok diye
Kibrit'i çakıp da yakacakmıyım?
Bu kara sevdayı,bu yasak aşkı
Başıma taç edip takacakmıyım
Hayatımın fon müziği
Mutluluğu onikiden vurmuştuk,
Böyle bir ayrılık hesapta yoktu...
Gelecek günlere hayal kurmuştuk;
Böyle bir ayrılık hesapta yoktu...
Gülersem gülerdin,ağlarsam ağlar...
Güçsüzlüğü döktürme gözlerimden
Düne çevirme başını yarınlara bak
Kadersizlik alın yazın
Tutsaklık senin özünde,
Aynadaki ağıt faydasız
Yıllar durmamış sözünde...
-Çünkü sen bambaşkasın-
Bir başka olmalı senin ölümün,
Ebabil kuşları taşlamalı gökten
Yerden Peygamberin Askerleri çevirmeli
Parça parça olmalısın sen;
Vücudum toprağın altında olsa,
Ölümsüz ismindir ilk hecem anne! ...
Unutmayacağım bir anı varsa;
İnan yanındaki şu gecem anne! ...
Küçük yaşta gezdim ben diyar diyar
Yorgun gözlerimin bakışı sensin,
Çöldeki serabın yakışı sensin,
Sevda kiliminin nakışı sensin;
Beni yumak yumak dokusana yar...
Aşığım,gözümden okusana yar! ...
-Üstad Cemil Cahit Güzelbey'e-
Açtırdın maziyi ey ozan emrak,
Karaladım yazamadım ne fayda...
Mey'i elden bırakalı çok oldu,
Efkarlandım sızamadım ne fayda...
Yokluğunu çam ağaçları giderecek gözlerinin
Sensizliği içeceğim sabahçı kahvelerinde
Yudum yudum!
Ağlamayacağım gidiyorsun diye
Ağlamak ne ki?
Bir dünyam vardı okyanuslar ötesinde,
Yalnız seni getirdi yolcu gemileri limana,
Ve yük gemileri aşkımı götürdü okyanuslar ötesine
Sen öldün...
Böyle olmamalıydı ölümün,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!