Nasıl bir çelişkidir sendeki ey insan, tanrı'ya inanır kula taparsın,
ey mahlukat nasıl bir yanılgıdır sendeki sevgiyi diler,kinle savaşırsın.
Soluk soluğa yanaştığında gerçeğe gözlerindeki korku ve endişeden kaybolmuş yüzünün güzel kıvrımları.
kendini beğenmişliğin arsız tavırları
kaybolmuş indirilmiş zaferlerinin sırıtan bayrakları
Altı önceden çizilmiş sözcükler dolaşıyor dilinde
karalanmış gerçekleri silme çabası
Ürkmüş gözlerindeki hayat atlası
Yaşadıkça büyüyen arsız inkar gibisin kimsesiz yüzlerinde
Kırmızı baş döndüren ihanet kokunla kadehlere doldurulan intihar gibisin.
Büyümemiş bebeklere masal gibisin
başka hayallerin,zihinlerin kucağında birer anı gibi
bazen sen gibisin bazen ben gibi
kar tutmuş kaldırımda dururken O...... gibisin
Dilinden dökülen sözcüklerin ne kadarı senin
beyninin içindeki onca kalabalıktan hangisi sensin
sevip değer verdiklerinin hangisi seninle
peki verip alamadıklarımın hangisi benim
gecelerce seviştiğin bedenlerin hangisi senin
uğruna bedeller verdiğin aşk adına tabular, kaleler yıktığın hikayelerin,masalların hangisi senin
Vakitsiz ürperişler sarar gün ağarırken
yargılarda korkmaya başlar, yıldızlar sıradanlaşır,güneş,ay'a teslim olur
bütün gerçekler yalan söylemeye yeltenir
kıyametim küçücük ellerindedir sana dokunduğum an ecelim ensemdee..
sesimin sesine yetişmesine ramak kala esti hüznün buruk esintisi
ve şimdi sessiz haykırışların kulağımda zonkluyor
nereden geldiği belirsiz bir uğultu
evet şimdi korkuların yarı çıplak saklanıyor sesinde
gözlerin teslimiyet bayrağı dalgalandırıyor
dibinden kesilmiş satılmaya hazır kırmızı bir gül bedenin
Ördüğüm duvara koşarken çarptığım anda döküldü dilimden bütün gerçeklerim,
Okyanusun ortasında karaya oturmuş geminin dümeninde başladı yalanlarım..
zamanla akışı değişir kelimelerin
bazen aptal bir çocuğu anlatır dilin bazen sahnelenmiş oyunları
içindeki celladı anlatır bazen
bazen küçük bir çocuğun hayallerini
zamanla akışı değişir kelimelerin
susmaya çalışırken çığlığa döner sesin
kayboldu asırlardın korkunun gölgesi içinde
ne krallar gördü ömründe , ne savaşlar ,ne fikirler
ne hayaller çürütüldü beynin ana belleğinde
ruhu yok bu şehrin çalındı ! hırsın oynak anahtarıyla
oysa ne anlamlar yükledi insana , aşka
Doğru düşüncelerin yanlış sonuçler verdiği çizgide evrildi insan
musluğu açık bırakmak kadar basitti hatalar , ihmalkar ve gerçek
ölüm doğurdu yaşam güpe,gündüz , acıtmadan canını, ıkınmadan, öyle herkesin gözü önünde ölüm doğurdu yaşam çıplak ve kirli ...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!