Baba anne
Ne zaman baksam yüzüne
Acıyı
Ne zaman dokunsam yüreğine
Sevgiyi görürüm
Alnında acının sayısız resmi
Ne zaman bahar olacak anne
Ne zaman eriyecek gözlerindeki buz parçaları
Ne zaman ıslak bir tebessüm akacak yüreğinden
Ne zaman saracaksın beni kar beyaz göğsüne
Gülümse, gülümse anne, bak ben yanındayım
Babam da akşam dönecek
Ansızın çöker üstüme sessizlik
Sebepsiz bir suskunluk
Bir acı inceden inceye sarıverir bedenimi
Hançer gibi zakkum gibi
Kör camekanlı odam bilir
Karanlıkta boğulmuş geleceğime nasıl ağladığımı
Güneş siyah perçemi aralayarak ılık bir tebessümle merhaba dedi..
Ve aşk henüz kundağında,
Baygın bakışların berrak nefesine gülümsedi,
Buz serinliğinde bir damla,
Dökülüverir yüreğimin yumuşak dokusuna
Sana uzanan tüm niyetleri görür gibi oluyorum..
Torosların yeşil eteğinde gördüm onu
Dikilmişti toprağın narin endamına
Öyle canlı, öyle diri
Açmıştı ellerini güneşi yudumlarken kucağına
Asiliği, güzelliği ve asaleti muazzamdı
Gözlerinde yıldızları
Bu gün günlerden Cuma
İş yok güç yok
Sığınmışım bir kahvehanenin ücra köşesine
Dışarıda zemheri ayazı
Kar tanecikleri uçuşuyor yüreğimde
Çaycı görecek diye ödüm kopuyor.
Aşk! namlunun ucunda olmak gibi
Ölüm ve yaşamak arasındaki kararsızlık
Serzenişlerin sonu olmayan yol
Hüzünlerin durağı
Hasılat vermeyen toprak
Kurak bir mevsim gibidir
Gözlerim doluyordu ararken seni
Ay parçaları damlarken karanlığa
Avuçlarında sakladığın güneşin
Yüz görünümüne sabahı beklerken
Beyaz perçemine leke tutan bulutlar
Giriverir tuz kabarcıklı koynuna
Adı Abdulselam
Yaşı daha yedi
Beş yıl önce tutmuştu bu meskeni
Kaldırım taşlarından yastık
Gecenin karanlığından yorgan yapmayı
Ayyaşların ve ipini koparanların muhabbetine dem tutmayı
Mavi mavi gelecektin
Mevsim ilkbahar
Yeşil çarşaf açacaktık,
Kırların sevdalı tepesine
İkimiz yalnız olacaktık
Yarım kalan türkümüzü yazacaktık
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!