I
Göğün karanlık atlasına yıldızlar eşliğinde nakşettim adını.
Yalnızlığın sevdalı hecesi oldun
ta içimin en kadim öykülerinde.
Her yıldızın soluk ışığında yankılanır cemalin…
Sonsuzluk,
adını fısıldar rüzgârlara.
Ve düşlerimde bir ay gölgesi,
zamansız bir vuslat gibi belirir,
evveli ve ebedi SEN olan.
II
Gözlerin, geceye mühürlenmiş iki sır…
Bakışlarından dökülen aşkın zerreleriyle,
İçimdeki çöller yeşerir,
Varır sonsuz baharların raksettiği vahalara.
Söyle,
Şimdi hangi vaham sevdasını anlatsın sana?
Hangi kelimem söylesin sensizliğinde damıttığım sevgimi?
Ve hangi sükûtum,
yüreğime har gibi işlesin?
III
Yar,
Unutulmuş kervanların adımlarında
bir tınıdır varlığın.
Bir secdeye bürünür adım,
toprağına karışır nefesim.
Gök yarılsa, rüzgâr haykırsa, nefesim kesilse
yokluğunun sessizliğiyle kıyaslanır mı?
IV
Yüzün,
geceyle gündüz arasında,
Bilinmez bir seher vaktidir...
Kuytu bir dua gibi saklanır yüreğimde.
Ey vuslatın içine çöken gölgesi,
Sesin evrene yayılan bir tını,
ve her nağmesi gönlüme şifadır.
Kayıt Tarihi : 19.1.2025 09:17:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!