Vah Vah Şiiri - Yorumlar

Nazır Çiftçi
207

ŞİİR


76

TAKİPÇİ

Hani isteyerek güzel mi güzel,
Merhametlice elimi tutardın,
“ kardeşiz kardeş sevgi şefkatle gel”
Diyerek,” Ben” de güvenle yatardın.

İçimde yatar en tatlı sancınız,
Habil, Kabil’den beri tuzaksınız.

Tamamını Oku
  • İbrahim Başar
    İbrahim Başar 05.07.2011 - 14:08

    Anlamlı şiirinizi beğeni ile okudum değerli üstadım. yürek sesinizi ve güçlü kaleminizi içtenliğimle kutlarım. saygılarımla

    Cevap Yaz
  • Reyhan Altaş Şairler Dünyası Grubu
    Reyhan Altaş Şairler Dünyası Grubu 22.06.2011 - 13:16

    Yüreğinize sağlık beğenerek okudum kaleminizden yüreğinizden güzellikler akmış şiirinize kaleminiz daima çağlasın ilhamınız bol olsun Saygı ve sevgilerimle. +10

    Cevap Yaz
  • Hanım Gemiciüzel
    Hanım Gemiciüzel 17.06.2011 - 14:31

    siz degerli yürek kalem kutlarım üstadımı şaiirimi tam puan saygı sevgiyle ilhamınız bol olsun diyecek söz bulamadım affınıza sıgındım tam puan antolojimde sevgi saygılarımla

    Cevap Yaz
  • Selma Doğan
    Selma Doğan 15.06.2011 - 00:07

    Şimdi bu iki güzel yorumu okuyunca ben ne yazabilirim ki sadece beğenerek okuduğumu ifade edebilirim.Yüreğine sağlık Nazır hocamın...

    Cevap Yaz
  • Refika Doğan
    Refika Doğan 14.06.2011 - 20:28

    1962 Yılında ilk kez kâğıda damlamış duygular…1993 Yılında gözden geçirilme gereğini hissederek yeniden düzenlenmiş ve nihayet bugünkü tarihiyle 6 Haziran’ da son defa düzenlenerek okurla paylaşıma sunulmuş bir şiir “VAH VAH!... “

    İlk anda serbestle hece karışımı gibi algılansa da, 6+5=11 ölçülü hece vezni ile yazılmış… Üçlü bağlantıların ilk iki mısraı yine aynı ölçekte hece ile yazılmış olup, son mısraı olan “Vah vah! ...” nidalarıyla vurgu güçlendirilmesi yapılarak kalıp dışında kalınmış.

    En çok dikkatimi çeken ve belki de başka okur dostları ilk anda yanıltacak olan hece düzeneğindeki sayısal durum! Duraklarda hece bıçak gibi kesilmek yerine bölünerek (6+5) ölçü sağlanmış. Özellikle 6+5 hece ölçeğiyle yazılı Koşmalarda bu çok yaygın bir durum. Fakat bu durum söylemdeki vurguyu, anlaşılırlığı -olumsuzluk babında- etkilememiş. Teknik açıdan açıklama gereğini duyduğumuz bu durum; şiirin okur nezdinde derinliğini, ahengini, anlamını etkilemeyerek; bilhassa, şiiri daha çarpıcı kılmış, okuru şiirin içeriğine odaklamıştır.

    Kırk dokuz sene önceki dil’ e baktım da… Duru, yalın temiz bir Türkçe! Tarih ile kurulan bağlantıda “Habil ve Kabil” kardeşlerle anlatılmak istenen ihanete dair vurgular güçlendirilmiş.

    Benim anladığım kadarıyla, burada ki kardeş tanımı “Kan bağı” ile gelen kardeşlik değil de… Arkadaş dostluk babında, koşulların bir kavşakta buluşturduğu kardeşlik… Kardeşlik derecesinde karşılıklı güven, saygı ve sevginin söz konusu olduğu bir süreç yaşanmış. Fakat sonradan her ne olmuşsa, bu sürece dışardan bir olay, bir etki balta vurarak şairin bütün moral değerlerini alt üst etmiş, incitmiş, üzmüş, sarsmış! Bu muhtemelen ideolojik bir saflaşma, bir ayrışma süreci olabilir! Ve bu, şair tarafından değil de, karşı tarafça; kardeş bildiği arkadaş ya da arkadaşlarca olagelen bir durum!

    Beklenmedik bir anda yüreğini, omuzunu yasladığı kişilerce sırtından vurulan, bir nevi ihanete uğrayan, vefa dolu bir yüreğin hüzün ve isyan yüklü sorgulayışı, kardeş bildiği dostuna/dostlarına.

    İlk dizelerde her şeyin normal dostluk duygu ve ilişkiler çerçevesinde başladığı… Uyandırılan güven duygusu ve barış içinde bir yaşama karşılık,
    Aslında karşısındakinin içten içe fitne fesat duygularla bir kapan, bir nifak oluşturduğunu,

    Oluşturulan bu olumsuz duygulara şairin bakir dostluk duygularını basamak yapıp geliştirdiğini ve nihayet günü geldiğinde son noktayı koyarak dışarıya aktardığını, açığa vurduğunu, yaşama geçirdiğini ifade ediyor; finale doğru akan, ardışık dizeler…

    Tabii, bu şair ve kardeş bildiği (arkadaşı/arkadaşları ) arasında geçen bir kırılma noktası olabileceği gibi;

    Farklı düşün ve duygu renklerinden oluşan ve kardeşçe yaşayan bir toplumun, bu farklılıklar dolayısıyla sonradan nifak tohumlarınca ayrıştığı ya da ayrışma noktasına getirildiği o hassas nokta da irdeleniyor olabilir! Kesin olan şey “ kan bağıyla oluşan” kardeşe değil bu söylemler! Kaldı ki şiirin yazıldığı dönem de göz önüne alınırsa ne kadar isabetli bir saptama yapıldığı anlaşılacaktır! Yine de bu giz şairin kendisinde…

    Göze çarpan en önemli vurgu; hiçbir açık kapı bırakmaksızın ortaya konulan yüreğin, kardeşlik duygularının, güvenin, barışık yaşamın varlığına indirilen beklenmedik hançer ve hançerin yarattığı infial!

    Saygıdeğer Nazır Bey’ e ve dost kalemine sevgiyle…

    Refika Doğan

    “ Gerçek Dostlar Birliği ”

    Cevap Yaz
  • Hikmet Çiftçi
    Hikmet Çiftçi 14.06.2011 - 17:40


    7 yaşımın şiiri…
    Tamı tamına 49 yıllık bir şiir.
    Üstat, iki defa değişim geçirmiş şiirin ilk halini de görmek, belki de şiir yazanlar için farklı bir örnek olabilirdi. Tam 49 yıl önce yazılmış bir şiir 31 yıl sonra yeni şekline bürünüyor ve 18 yıl sonra yeni bir görünümle okurlarının zevkine sunuluyor.
    Ben bu şiirde, ilk gençlik yıllarının duygularıyla başlayan ve olgunlaşan yıllarla olgunluk kazanan, en sonunda da ustalıkla söylenen bir eser görüyorum.
    *
    Gerçekten şimdiye kadar okuduğum şiirlerinden çok farklı ve daha güzel bir tarzda işlenmiş bir şiir okudum bu gün.
    Sanki serbestle hecenin kaynaşması, aynı potada buluşması var şiirde.
    Koşma tarzına uygun görünen, ancak dörtlüklerden sonra üçlemelere de yer verilmiş, anlamaca da çok güzel yazılmış hoş bir şiir.
    *
    Kardeşçe geçirilen günler, kardeşçe sarılıp yatmalar, kardeşçe sırt vermeler, birbirine güven duymalar…
    Ancak… Evet, ancak Habil – Kabil gibi kardeşlik mi olur, vurgusuyla dost bildiklerinden, kardeş dediklerinden, can addettiklerinden görülen vefasızlık örneği ile üçleme, dörtlükteki güzel duyguları, düşünceleri silip süpürmüş…
    Geçmiş zamandan günümüze kazanılan tecrübeler, yaşanılan olaylar, amiyane tabirle yenilen kazıklar ilk söyleneni bugün yalanlar hale gelmiş.
    Ölmüş o duygular, silinmiş, yitmiş, sanki yok olup gitmiş…
    *
    İkinci dörtlükte yaşanılan olumsuzluklar öylesine derin izler bırakmış ki, sanırım önce en yakın akrabalarla başlanmış kardeşlik anlayışı, onların vefasızlığı derin izler bırakmış ve sonra…
    Sonra da büyük bir ihtimalle duygular büyüyen evlatlara, söz dinlemeyen, kendi de olamayan evlatlara akar olmuş duygular, yön değiştirerek…
    *
    Tatlı dille can olduk, canda gül olduk… Görmediniz, anlamadınız, hissetmediniz bu güzel gül kokulu anlayışı, sevgiyi, ilgiyi…
    Fikriniz hep zulüm getirdi, aklınızda sadece yakıp yıkmak, vurup kanatmak anlayışı…
    Şeytandan da öte, baş şeytan oldu bakışların, sanki İblis…
    Yolumuzda bile her an pusu oldun, her an bir tuzak… Sanki Habil – Kabil oldun, kardeş görünüp, beklide evlat görünüp…
    Vah ki ne vahhh!!!
    Eyvah ki eyvahhh!!!

    Üstadım, gerçekten güzel bir şiir olmuş.
    Tarzınızın tamamen dışında ama çık anlamlı.
    Dörtlükler koşma tarzında, üçlemeler de kendi aralarında güzel bir uyak örgüsü oluşturmuşlar.
    Ayrıca ahenk de çok güzel. Kelimeler özenle seçilmiş.
    Ünlemlerle biten son dizelerde de bir sitem, bir “keşke”, bir sızlanma, pişmanlık ve biraz da mecburiyet yankılanmaları var sanki…
    11’li hece ile yazılmış dizeler.
    Son dizeler ise bir duraklık heceli, yani 5’li hece ile yazılmış.

    Beğenerek ve zevkle okudum.
    Tebrik ve takdirlerimle…

    Dostça ve sağlıcakla kalınız.

    “GERÇEK DOSTLAR BİRLİĞİ”

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 6 tane yorum bulunmakta