Küçük dünyaların ihtirasları
Yokediyor dünyamızı,
Ağardı kaç kez tan yeri
Güneş zirveyi aştı
Uyanmadık rüyadan.
Ne radyasyonlu yağmurlar
Durdurabildi bizi
Ne paslı deniz
Binmişiz bir alamete
Düşeceğiz dünyadan.
Yanıyor dünya,yandıkça yanıyor;
Yakıyoruz geleceğimizi.
Ötesi meçhul,ufuklarımız puslu
Umutlarımız karanlık,umutlarımız yalnız.
Ne oksijenin bozulan kokusu
Ne iks ışınları,ne de yeşilin feryadı
Aktıkça kirlenen su,
Hiçbirşey durduramadı bizi
Yokediyoruz geleceğimizi
Ne Mars kurtarabilir.ne Venüs.
Artık hiçbirşeyden umudum yok,
Kıyamete beş kala,durdurmalıyız bu gidişi,
Çoğalmalı bir avuç insan,çoğalmalıyız,
Kimimiz yeşile çalmalı,kimimiz maviye
Çoğalmalıyız biteviye...
Böyle mi teslim aldık dünyayı
Böyle mi nefes alıyorduk,
Yeşilin rengi böylemiy di?
Yumurtanın kokusu bile değişti
Yediğimiz etin lezzeti yok
Kuşlar bile konmuyor toprağa
Kuşların neşesi yok.
Biz herşeyi yıktık,Tanrı'yı bile darılttık
Yaşlı dünyamızı,bir de yaslı yaptık.
Dünyamız bir homurdanırsa
Gözlerindeki yaş,seller gibi akarsa
Tepesinden fışkırırsa kan
Çözülürse damarlarından akan,
O zaman bizi kim kurtaracak
O zama kalırsa...
Ahmet TIĞLI 12.6.2004 (Sevgi Merdivenleri)
Ahmet TığlıKayıt Tarihi : 3.11.2006 12:43:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)