Vadesi Gelmemiş Acılarımın Rahminde Bu V ...

Muharrem Özcan
34

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Vadesi Gelmemiş Acılarımın Rahminde Bu Vahiy-Soru Kılığında Dölleniş NEDEN?

Hüznü ve acıyı bölerken yaşamakla
İğfalindedir rüzgâr soyunuşun, ramak kala
Kılığın ziyanına, nefesime yük kentlerle
Yolun sonsuzluğuna güvenerek
Gök renginde düştüğünde gecenin çarşafına,
Upuzun bir karanlık giydiriliyor ellerine

Hem
Acemiliğime verirsen ellerini bilirim olduğunu..

Vadesi gelmemiş acılarımın rahminde
Bu vahiy-soru kılığında dölleniş
Tarihin terkedilmiş yerinden gelip
Vaat ettiği sabır tespihi ve yalnızlık tacının pasını
Güne doğrultup açılan ışık avuçlarıyla
Mutlu olmalıyım
Bir de kenti vurmalıyım sonbaharından!

Eti ete değen şehirlerin İstanbul olası geliyorsa hep, iki yakalı
Biraz yalnızlığın tadına bakmalıyız Kadıköy’den
İki yakası bir araya gelmeyecek şu vuruluşumun şiirinde
Sokak, çocuklarına döl-yatak olmadan önce
İki çıplak ağaç olmalıyız kentin sonbaharında
Ve geçerse yolumuz sonbahardan, çıplaksa ay-
aklarım sesimle bulaşan sessiz çığlıklardan erotizmi..

Gök kırışıp göğsüme infaz süsü giydirdiklerinde
Bağladılar gözlerimi (korktular belki) , hüznümü mendil yaparak
Faili meçhul bir yangına adres sorarken, ateş özgürlük kokuyor nedense
Hiçbir kente böyle yakışmaz elbet uzun öpüşmek ve upuzun bakabilmek..

Hem
Hangi kent vurulabilir bir baharda
İnandıramıyorum sessiz çığlıklarla beslenen kâbusların var olduğuna
Tam şehir düştü, kurşuna dizildi derken gözlerin bağlı
Hayaletlerin gezindiği sokaklarda ölüm sessizliğine denk geldi
Vuruluşum

Artık
Unutmalıyım dağların öyküsünü
Mutlu olmalı
Bir de
Kenti vurmalıyım sonbaharından…

Muharrem Özcan
Kayıt Tarihi : 15.12.2008 13:57:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Muharrem Özcan