V6'da V9 Şiiri - Akın Akça

Akın Akça
1865

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

V6'da V9

Neon tüpün içi gibi dönüş aracının pusulalı dışarısı,
İyonize etraf, apaydınlık her taraf 360 derece.
Kendi eşini yaratabilir ve de zıttını bir ortamdan
Dönüş yolundasın evine artık, yerçekimsizlik
‘Hoşça kal’, ‘hoşça kal, daha güçlü hissettiğim
Kendimi hislerim, bozuyorum geliş yeminimi.
Doğduğun yer çağırıyor, o evrende küçük bilye.
Kuşkusuz daha uzun yaşayacak olsam da burada
Ve boğazımdan daha kolay geçecekse de
Lokmalar yediğim, daha rahat bir sindirim sistemi;
Ama dönüyorum artık doğmuş olduğum yere:
‘Ölümsüz olsaydım bile dönerdim’ diyebildiğin
Bir yere, belki de, bir hayatta kendini bildiğinde.

Burada uzayda sevişiyorlardı memeliler halbuki;
Evet deniz memelileri ve almışlardı aralarına da beni,
Benim gibi memeliyi, hava soluyanı, su içen.
İte kaka sevişiyorlardı durağan yerçekimsizlikte
Ve ek olarak bir el kitabı, bir tutturaç, bir kemer
Onlara, bir yardımcı. Aşk bir hümanizmaysa;
Kendi eşini herkes, ya da herkes onun sana benzediği
Benzerini yaratabilirdi ve tabi zıttını; ama döndüğünde,
Kendi hayatın da, yaratmak da artık senin ellerinde –
Vatana döndüğünde, nüvesinde doğmuş olduğun.

Dışarıdaki şu ışık yoksa, ne bileyim, hayal mi?
Yanmıyor mu şu an roketin duvarları dönüş için.
Işık içinde bir kara gülle dönüş yolunu arıyor
Fazla uzaklaştığı bu banliyo deniz aşırı ülkelerinde.
Ülkeler, kılıç kalkan oyunuyla bile zapdedilmemişti;
En ufak, şiddetten uzak, el yordamlı ama samimi.
Tercihi tabi, yunuslarla ve balinalarla sevişmek,
Uçarak ilerleyen; ama görür de, neon tüpünün içi.

Kim isterdi ki Birinci Dünya Savaşını, o çıkmasa
Elbet çıkmayacaktı asla bir İkinci ve Üçüncü
Dünya Savaşı da çıkmayacak o zaman olacaktı.
Veya tekerlek ilk dönmeseydi, ateş bulundu diye.
(Tropik alana iniyor bir kol, buzlara bir diğer kol;
buzul çağından çıktığında mağaracı ateş bulan)
Bir zaman makinasının içi gibi, ama zaman yok;
İşler kılmıştı bu makineyı, H. G. Wells zırdeli.
Ya kes köse, Salvador Dali, ellerinde Jules Verne’in –
Kendi Ay’a çıkarttığı rüya bebeklerinin gerçeğinde!
- İşte bu neon lambasının içerisinde, hala sayıyor
(Özel poşetlerde getirip güvenlik görevlilerinin
Tetkikinden kaçırdığım birkaç şeffaf poşet, alkol;
Belki sırtımı sallanan beşiğe verip kurabilirim hayal)
Hayal gibi ortamın öbeğinde, vınlayan kilometre
Taşlarını önünden doğru, biri, doğru arkasına!
Zamanı bozan zaman makinesı değil, değil dedenin
Çocuğu, son sürat hız alan geçmeyen bir zaman
İçerisinde zaman yolculuğu yaparak yaşlanan..
Birkaç yaş ve dede olmuşken gene yaş yüz seksen.
Halbuki doksanlık dede gitmeliydi zaman yolculuğuna
Ve geri döndüğünde oğlu yaklaşmış olmalıydı
Onun yaşına, geçirdiği dünyada torunun.
Yaklaşmalı böyle doğan taraf güneşte, gündüzleri;
Dakiklik ve bitireni gibi batıdan batanın, ah kardeşlik!

Neon tüpünde kalarak eve geri dönmemek ve
Deniz aşırı gitmek, geri dönmeden gitmek istiyorsan -
Renkli lastik top atılsın cama, cam kırıldıktan sonra
- Ayarlamalısın nedensellik prensibini, çünkü
Hatasız zaman makinası, dönüş için de rızasız:

Uzay boş, uzay dipsiz! Akıl koş, duygu hissiz
Ki hoş duygu, koş akıl gene; o dipsiz, uzay gene boş.
Orta büyüklükte bir karpuz olursun çarşaf üzerli,
Beyaz çukurdasın ve ki en yakın uydu bile uzakta.
Hem bir de bulut, elektron, işte çekirdekten orada,
On kilometre uzakta bir nohut, sanırsın birkaç nohut.
Karşıki pencerenin ardında sürüyle insan ama loş
Bir alanda bakmak gibi ışığın içine ilerilemek,
Havasızlığı yararak bırakırken yerçekimsizliği
Kavuşmak için alışık buruşuk dünyevi mesuliyete.
Ama yine de bir yerler var, çağdan uzakta, bu
Topraklardan (koza, koza! Bu neon tüpünün içinden,
Çünkü belki de istemiyor durmak bu şekil.
Olmak diliyor orda, çıktığı yerde –vardığı yerde.
Kah vatan, kah deniz aşırı; ne Arz, ne İstasyon)
; Keşfedilmeyi bekleyen belki birkaç galaksi,
‘Merkez kaç-kara delik geçişli’-çıkışlı ak deliği.
-

V: Uzay-zaman, büyük V harfiyle simgelenen bir biçimde zamanın ilerlemesi ile mekanı da yayar. Uzay-zaman baz alındığında, V harfinin dışarısının olup olmadığı pek bir şey ifade etmez.

6:hasbelkader ‘uğurlu rakam1’
9: Burçların dediği ‘uğurlu rakam2’

Akın Akça
Kayıt Tarihi : 17.6.2005 05:04:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Akın Akça
    Akın Akça

    sanırım discovery'ydi
    :)

    Cevap Yaz
  • Akın Akça
    Akın Akça

    ah einstein baba şu ather mi eser mi o tek yanlışı yapmayacaktın:)) bak ab'de ret siyasiden sonra bütçeye de, bak kuantum alaşağı etti kendinin yolunu açanı. bak görellik ilerledi ve zaten göreli doğan insanı bir daha göreliliğe zorlayınca iyiden göreliliği uç uç böcei:)))

    Cevap Yaz
  • Naime Erlaçin
    Naime Erlaçin

    Dün geceki Einstein programını izledin galiba...Ben de saatlerce 'zaman'da yolculuk yapıp, izafiyette dolandım durdum; nice kara deliklerden geçtim sözümün silahını kuşanıp!....
    Sevgiyle:))

    Cevap Yaz
  • Nigar Adak
    Nigar Adak

    Yine size has, ilginc bir calisma olmus sayin Akca.. Ayrica benzetmeler de güzeldi.. Tebrikler, sevgilerimle..

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (4)

Akın Akça