uzun yolların sonunda kırılıp kıyıya vuran dalgaların hırçınlığında yüzüme atılan tokat gibi incinmiş bakışlarının öfkesinde in/cindim
durağa yazılmış isimlerin kızılında kayboldu saflığın beyazlığına sığınmış aşk
yutkunamadığım sedada saklandı ismine yazılmış akrostiş
kime ne sana seğirttiğim her gecede yüreğime dolan heyecanın ko(r) kusuna yatmış uğursuz baykuşun ötüşü
sarp kayaların arasına gizlenmiş çiçekleri toplayıp sırtıma vurdum yükünü sevginin
gün
yine doğuyor
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman