sen hiç kırmısı güvercin gördünmü?
salınıp durur batıdan doguya dogru
sol kanadının ucunda kan taşır
ve lanet yağdırır sağ kanadına
sen hiç gördünmü?
batıdan doguya dogru sıra dagları!
en tepesınde yirmidört mevsim kar olur
dumanında ateş üşütür içini
sen hiç?
mavi bir otobüste gittinmi
batıdan doğuya doğru buhulu camlara bakarak!
o zaman bilemezsin kangren olan gerceği
çoğu zaman utançlı bir gelin
yanağında hızma anamın
kardaşımın elinde katran izi
babamı sormayın dağların efendisi
tahsili yarım kalmış abimin
bir çatışmada vurulunca
kanı işlemiş yeşil toprak kamufulaja
sen hiç kırmızı bir güvercin gördünmü
salınıp gider tatvandan erganiye
bir pençesinde barut taşır
digerinde ateş
ve hüznümle yoğurup
ateşi barutu ve kangren olmuş gerçeği
anlatır dururum sana senin gibileri
ama ne değeri vardırki ölen bir atın!
çocukların ellerinde çamur
cocukluklarında kurşun sesi
gece ablukalarında havayi fişek gösterisi onlar için
kayıp giden her kurşun eğlence
elime aldığım ilk silah
kalaşnikof piyade tüfeği
ve ilk öğrendiğim
düşman ateşinden korunma
gece sigra içme gören olur
ve sen hiç vuruldunmu
kırmızı bir güvercin tarafından
uzun menzilli bir sevdayla
ki harcına harç katarım ben
umudumun son haftasında bir mektup aldım
belli eli titremiş yazarken
kırmızı güvercinide çizmiş ayrılık tarafından
uzun menzilli bie sevdanın bedenime çakılış hali
olmuyor böyle
savaşamıyorum artık
sigaramı tüttürüyorum gecenin içinde
korkmadan ayağa kalkıp bağırıyorum
göğsüğme çarpıyor sıcak çelik
üzgünüm ana ölüyorum galiba
soytarı bir mevzide
abime hasret gidermeye gidiyorum
bu uzun menzilli sevdayıda
sahibine bırakıyorum..........!
adapzarı 29 - 12 - 2003
Aydın KaratayKayıt Tarihi : 29.12.2003 13:07:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!