Uzun kış geceleri, ararız nazlı yâr-ı
Visale erenlerin, bu geceler Nehar’ı
Âşıklar için gıda ve yahut hayat suyu
Şeker saçan bir dudak, can katan cennet nar’ı
Ortalık gayet soğuk, her yer ıssız bir kuyu
Mağarasında ayı, kovanda saklı arı
Kışın güneşi bile, tehlikeli el aman
Ambarlar dolu ise, ısıtır odun harı
Garip ve gurebayı hüzne düşüren zaman
Mutsuzluğa sevk eder, serçe gibi naçarı
Kış ölüm, mahşer soğuk, kar tipi; hesap kitap
Cennetler temsil eder; şuh asude baharı
Yokluğun sonu varlık, varlık kış ile bîtap
Aciz düşünce ancak, hatırlarız kahhar’ı
Ortalık gayet ıssız, gül bahçesi tarumar
Karanlıkları örter, belki kışın ak kar’ı
Bülbül nerede saklı, kuytuda koca çomar
Karakargada da var, yaz bekleme vakarı
Dağlardan inmiş düze, vahşi hayat şehirde
Serçeye gücü yeter, pompalının çakarı
Sular coşmuş akıyor, yalap-yalap nehirde
Yüklenmiş omuz’una, götürüyor çınarı
Her şey daim dönüyor, şimdi kış aylarında
Kümes ve ahır rahat, ambarda varsa darı
Gafil uykuya yatmış, yatağın koylarında
Derviş seccadelerde, ne yapsa odur kârı
Garibi dolaşıyor tefekkür boylarında
Klavyeden uzağa, ulaşmaz ah-u zarı…
Kayıt Tarihi : 7.1.2009 23:18:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!