Ben uzun geceleri severim.
Seninle geceler boyu birlikteyim.
Kimseye hesap vermeden,
Bakarım karanlıklara,
Zifiri karanlıkta el yordamıyla
Bulur, dokunur, hissederim.
Sonra karşılıklı bir masaya otururum.
Dalarım ela gözlerin içine.
Dalarım hayallere,
Senli benli düşüncelere.
Her olmazın çaresini .
Çaresizliklerin içinde bulurum da
Bu yüzden severim uzun geceleri.
Kışın soğuğunda buğulu camlara,
Parmağımla kalpler yapar,
İçine baş harflerimizi yazarım.
Çok geçmeden yoğunlaşan buhar,
Aşağıya doğru akıverir.
Bozulur kalpler ve harfler.
Hohlarım daha uzun kalsın diye,
Her seferinde bozulur nafile.
Sonra derim keşke, keşke
Bu sevdayı ayakta tutmak,
Hohlamak kadar kolay olsa.
Yatağıma uzandığımda
Tavana doğru gözlerimi diker
Gülümsemeni çizerim.
Sonra çağırırım yanıma ,
Olmazlarını görürüm gülümsemelerinde.
Hayranlığım kat kat artar.
İşve, naz, bu olmalı derim.
Çok ısrar aşık usandırırmış ya
Hasretin zirvesinde olduğum anlarda,
Aklım başımdan gidiverir.
Usandırasıya çağırırım.
Olmazlarınla dalarım rüyalara.
Kırılmaz inadın rüyalarıma da gelmezsin.
Sorun etmem hak veririm de.
Ben yine de,
Seninle geçen uzun geceleri severim.
Fakat bu gece neden böyle kısa sürdü?
Neden bu kadar hüzünlüydü?
Neden ısrarlarımla seni bunalttım?
Şimdi, şimdi ne camlar buğulanıyor,
Ne karanlıklar arasında buluyorum.
Hatta sîmanı dahi hatırlamıyor,
Resimlerini çizemiyorum.
Nereye dokunsam bir sınır var.
Her sınırda bir not.
“İleriye geçme burada kal!"
Ey sevgili nasıl bilmezsin,
Mutluluk benim için sensin.
Hayallerine nasıl müsaade etmez.
Nasıl sınır çizersin?
Nasıl “Kararım kesin” deyip,
Bu aşkı idama mahkum edersin?
Mutluluğuna gölge olmak mı,
Ne haddime;
Yakışır mı hiç bana?
Ben senin gülüşlerini,
Ela bakışlarını,
Özgür ruhunu
İnci dişlerini
Benimle çekilmiş selfilerini
Rengi şekli ne olursa olsun
Giydiğin kıyafetleri sevdim.
Sevmeden fasulye yiyişini sevdim.
Gelişini sevdiğim gibi gidişini de sevdim.
Her biri ayrı yakışıyor sana.
Lakin sevmediğim bir kaç husus var.
“Kararım kesin” dedin ya onu hiç sevmedim.
Bir de, apansız gidişini.
Yakışmadı bu gidişin
Ha gittiğin bu geceyi de sevmedim.
Ey şiirlerimin ilham kaynağı olan sevgili.
Bütün güzellikler senin olsun.
Mutluluklar diz çöksün önünde.
Sakın ola kin duyma bana,
Hatalarımı bağışla çocuk ruhuma.
İstemişsin ya çıkmam artık karşına.
Git, dilediğin yere asla tutsak değilsin.
Bir şartla sana yazmaktan vaz geçerim.
Sorularıma cevap verebilir misin?
O sorular için
Çıkacağım bir gün karşına,
Sakarya başında,
Yıllardır içime hapsettiğim.
Söylemekten çekindiğim bir sözü,
Seni sevdiğimi söyleyeceğim.
Gözlerinin içine bakarak.
Dilim kurtulacak bu ağır yükten.
Sonra, sonra peş peşe gelecek sorular,
Aradığım bir tek cevap.
Sorular farklı konulardan gelmeyecek.
Sevmiş miydin beni?
Yoksa platonik miydi benim ki?
O ela bakışların yalan mıydı?
Kuruntu muydu benimkiler?
Kuruntuydu dersen.
Nereden çıkardın yalandı dersen.
Çekip kendim vuracağım
Bu duygusal hayalperest aptal kalbi.
Bu aptallıkla yaşamak ona fazla.
Yok eğer seviyordum ancak deyip
Açıklamalar sunarsan.
Aldığım cevapları çantama koyacağım.
Hatıralarımı ve hayallerimi yüklenip omzuma,
Bitmeyen umutlarıma doğru,
Yola koyulacağım.
Yazdıklarım okuyanlar için,
Bilinmez bir aşk,
Delikanlı bir hikaye olacak.
Dualarım,
Mutluluk dileklerim her daim.
İki asker gibi yanında kalacak.
Ne zaman düşecek olsan,
Tutup destek olacak.
Ve benim için
Hayaller kurduğum,
Uzun gecelerim bitmeyecek.
Bu şiirde bitmeyecek.
Ta ki bir gün kavuşana dek.
13.09.2015 Uykusuz bir gece
Kayıt Tarihi : 3.5.2019 21:38:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiirin duygularını hissederek okuduğunda aşkı ızdırabı kelimelerde hissedeceksiniz mutlaka
![Gönül Dilinden](https://www.antoloji.com/i/siir/2019/05/03/uzun-geceler-19.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!