Uzun Gece
O gül rasul o son peygamber
Geceydi dünyada
Karanlığın sarayları boy verdi
Kar düştü,Sevdanın kanı dondu...
O Nebinin doğumu bir şafak,
O güneşti,yıkıldı karanlığın sarayları...
Süt anneye verildi
Bembeyaz bir süt
Bereket yağdı bereket üstüne
Medine`de yıldız yıldız izleri...
Medine uyandı öptü Nebinin ayağını
Dünya karanlığın ağında
Sadrının kitabını açtı melek
Gökler bir kitap gibi okundu...
Gökler nur saçar bir kitap gibi
Hira dağında
Güneşe tutulan ayna...
İlk ayetleri okudu nebi
Yağmur sessizliğiyle
Kur`an geldi ayet ayet
Çölde sevda pınarı
Rabbinin adıyla okudu Nebi
Kurtuluşa hamileydi cihan
Bütün gönüllere gül sergisi
Örtülere büründü gül peygamber
Haticenin örttüğü teselli bulutu...
Meyvesini verecekti o dua
Ömer kükredi gök gibi
Ziyaret edildi Beytullah
Kırk yıldız secde etti gibi
İbrahim putlara yürüdü gibi
Ebu Cehil getiremedi şehadet
Ebu Cehilin dilinde diken
Hayata nurdan elbise giydirdi
O büyük Peygamber
Miracta ümmetim dedi Nebi
Ümmeti öz çocukları
Ebu Bekir sıddık
Ebu Bekrin gözlerinde güneş...
Altmış üç yıl ömrü Nebinin
Altmış üç güneş göğsümüzde
Vahyin rahmetine karşı çıktılar
Çiçek büyümedi ömürlerinde
Baş ezdi ellerindeki taş
Kumlar sevinçle öperdi gül ayakları
İşkenceler edildi Nebiye
O sevdasıyla gül gördü işkenceyi
Güneşini gördü sevdanın
Elime güneşi verseler
Dönmem sevdamdan` dedi
İbrahim gibi yürüdü ateşe
Gül mevsimi şimdi
Dünya karanlığın ağında
Mekke Bilal gibi bir köle...
Bilalin gür sesidir
Hayat veren çöle
Üç yıllık muhasara
Küfrün karanlık kilidi
Çürüdü yıldızların ışığında
Işıklar bir güzel bir güzel
Musa'ya geçit vermez mi deniz
İki dostun ölümü
Eylülün işaretleri
İki dostun ölümü
İki kar tanesi
Hicret etti gül peygamber
Devlete ilk adım
Şafakta ilk ışık
Hicret emri geldi
Yıldızlar kaydı Medine`ye
Taif`in taşları kahrından yandı
Medine, nur üstüne nur geldi
Medine şimdi anne kucağı
Hicret yolunda Nebi
Müşrikler oyun kurdu
Ne zaman ışığa karanlık karşı durdu
Süreka küfrün oku
Saplandı kumlardan sipere
Ey Süreka kumlar vurur tokatı
At sürülmez nur üstüne...
Kumlar yer yüzünde yıldızlar gibi
Aliler,Ömerler gibi
Ay doğdu Medineliler dedi:
Geceye vuruldu yumruk
Her an yeni bir gömlek
Gece soyunur vahşi elbiselerini
Her gün ayrı kıtada
Hoş geldin dediler
Yüzlerinde nur ellerinde nur
Ateş gibiydi çöller
Deve çöktü kutlu yere
Gülistana dönüştü
Bilal ilk müezzin
Bilal su veriyor Medine`ye
Gazveler yapıldı küfürle
Karanlık öldü
Güneş yıkar geceyi
Ağıtı söylenmemiş tek ölü o
Mekke feth edildi,
Dalga dalga temizlenen bir denizdi Mekke
Allaha şükredildi,şükür kulluk
Ümmet-i Muhammet bir büyük deniz...
Uhutta kırılan diş
Papatya
O bahar habercisi
Hamza yoluna baş koydun
Hamza dağ oldu gözümüzde...
Kayıt Tarihi : 20.11.2014 04:48:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!