UZUN DuRUŞMA Şiiri - Yorumlar

Fena yazılabilirdi bu şiir parmağa diken batmasaydı
Taş düşürme korkusu gibi bir şey
Gibisi fazla can pazarının perdelerini çekmek gerek

AYNEN ÖYLE. Bir de kangren olmuş parmak var yorumlarını dilediğince yazamayan . Veya parmaklar, diken batmış, kangren olmuş. Şükür ki zihinleri algılama gücünde henüz bir şey yok. Gördüklerine kamuflaj elbiseleri giydiriyor şairin kalemi. Söyleyenden dinleyen daha arif olmalı derdi büyükler bazı üstü kapalı anlatımlada. Dinleye dinleye, okuya okuya arif olmaya çalışıyoruz ulusça. Oysa ariflik artık karın doyurmuyor. Başka bir ad aramak gerek. Ne mi?... Bilmem?... Ama artık iyimser bakış açım yön değiştirmekte. Korkut,Savaş falan olabilir aranan isimler.

Velhasılı öğretmenim, bu duruşma bitmez bu gidişle.Dava esastan görülmeli. ve sonra yaz kızım!......

Kutluyorum . Müthişti...

'Ne yana kaçsak yarasalar peşimizde
Ne yanda dursak güzellikleri kürüyüp kaçırıyor şafak'

'Bir yerlerde tersten yazılırken tarih
Üç kere öpüp ilkin başımıza sonra kovuğa koyduğumuz peksimetlere
Gözünü dikiyor beyazsoylu jigolalar '

Durum bu ne yazık ki...Uzun Duruşmalarda tam da tersten yazılıyor tarih. Ama bir gün düzden de okunur diyerek,kutluyrum şiiri ve şairi. Kaleminiz daim olsun. Saygımla.

Nasıl uzun olmasın efendim bu duruşma kolay kolay bitmez gibi. Baksanıza jigolanın bile boyu uzunsa varın duruşmasını siz düşünün...Piyasa bile taş düşürdüyse vay haline duruşmayı izleyenlere...
Sonsuz kutluyorum. Umuyorum ki bu duruşmanın tarafları davada hazır bulunur... Şiire ve sevgili Şair dostun yüreğine selam olsun. Saygımla.

Duruşma salonundan izlenimler. ben, aynı manzarayı, sokakta, caddede, izlediğim televizyon ekranlarında da görüyorum. emeğine, yüreğine sağlık.

Doğrulardan yana çağlayan yürek sesinizi alkışlıyorum sevgili üstad..

Kaleminiz, yüreğiniz daim olsun dileklerimle..
Saygı ve Selamlarımla..

Epeyce uzun duruşma... Boyuna, posuna uyar mı uymaz mı bilinmez... Adımları deve yürüyüşünü andırıyorsa, izleri maazallah çölde bile kaybolmaz...
Aklıma geliveriyor... 'Anahtar deliğine' hiç meyletmez, ayıplı sayardık 'dikiz aynalarını...' Tevessül eden bile olsa, barınamazdı sokaklarımızda eşkıya kılıklı, yakası fazla kalkmış 'gölgesinden korkanlar...'
Devir mi değişti, yoksa ucuzladı mı 'jigololar?' Mevsimi geçgin meyveye rağbet olmazdı oysa... Demek sağdıç bulunursa, izdivaçların bile sırası önemli değil, bu işin tazesi, bayatı kalmadı artık...

Haklısın Necdet... Yarasalardan aman yok... Adı çıkan yosma gibi barış! Isırılma korkusuyla üşüşüyorlar başına, sanırsın 'kurban bayramında' sinek kaynıyor ortalık...

Bu duruşma zor biter... Ne yana dönsem 'is kokusu', nereye baksak 'kara...'
Fazlaca kurcalamadan, 'derinliği Kızıl Denize' kadar uzanan şiiri ve değerli dostumu kutluyorum...

Şu dağlar ufalandıktan sonra
Bu ısırganlar gibi dağlayıcı feryat
Ne yana kaçsak sayım suyum yok ateşi
Ne yanda dursak güzellikleri kürüyor şafak
İşimize gelmiyor yalan söylemek
Ortalıkta serbest dolaşım yetkili beş altı kıyamet voyvodası

güzelliklerin,kardeşliğin ve barışın hakim olduğu bir dünya
temennisi ile yüreğinize sağlık hocam.