Uzun bir yolun ortasında sensiz kalmışım

Uzun bir yolun ortasında sensiz kalmışım
Sensizliği sana salmışım
Sevabı ile günahı ile
Ve kavruk bir kahve kokusunda
Tenine dokunmak gelir içimden
Her saat sesin düşer aklıma öpüşmelerin ve son dokunuşun
Hıçkırıkların takılırken kulaklarıma
Bir kuşun okşamalarıydı saçlarımı okşaman
Ve sen diye doğan her güne
Sen diye uyanmak ne hoştu
Ölmeden çok önce gömerken kendi ellerimle kendi tenimi
Sarılırken varlığında ki yokluğuna
Dokunurken dudaklarım dudaklarına
Bedeni benim yüreği,
Yüreği kara gecenin ve sırılsıklam bir aşkın ortasında
Film şeridinin kopması gibiydi
Kopan gecenin çığlığı arasında tecavüze uğrayan bir vatanın bayrağını tutan eriydi sanki son damla kanına kadar düşmanla savaşan
Ve gibilerin içinde kor alevlerde cilveli kahpe kelimeler kirpiklerinden düşerken
Hayalini bile kurmayı beceremediğim ve kurma çabası içindeyken
Nefesim beni yarı yolda bırakırdı bir gecelik aşkın son vedasıydı
Masadan sarhoş kalkan ayyaşın son duble rakısıydı…
Bir kartopu gibi yuvarlandıkça çoğalan acılarımdı dün cebimden çıkardıklarım
Sarılsam dinmek bilmeyen bir sevdaydı ya benim ki
Ama bir bakışına dayanamayacak kadar da çelimsiz di yüreğim
Gitmeliydim ardıma bakmadan kurttan kaçan kuzu gibi kaçmalıydım
Gitmeliydim kum fırtınasından kaçan bir bedevi gibi
Gitmeliydim çakal sürüsüne yavrusunu kaptırmaktan kalbi çarparken parçalanan bir Ceylanın bakışları ile bakarak kaçmalıydım
Büyüsü tutmayan bir büyücü gibi
Kendi zehrimle kendimi zehirlerdim resmine her bakışımda
Delicesine seven ve aşkı ile her sabah beş durak yol yürüyen bir liseliydim
Yöneticinin kızına âşık kapıcıydım
Fabrikatörün kızının şoföre aşkıydı soba üzerinde fokurdayan çaydanlıkta ki demlenen çayın tıpkı asırlardır saklı kalan şarap edası ile içildiği bir gece yarısında nefeslerin küçük hava kaparcığı gibi buharında yüreklerin demlendiği demlendikçe demli çayın tükendiği koyu bir sohbetin ortasında ölmüştü işte sevdam
Film kopmuştu, ben sarhoş olmamıştım belki
Ama bu en güzel çağda musallanın boş köşesini doldurmuş tenim
Sana; sana sevdası ile atarken can veren bir aşığın kokusunu bırakıyorum

04.11.2008