Uçsuz, bucaksız antik bir kentte,
Uçan halısıyla dolaşan bir seyyahdım.
Asma bahçeleri üzerinden geçerken,
Bağbozumu yapan işçileri selamlıyor.
Baka kalan köylülerin şaşkın bakışları arasında,
Köylü bir çocuğu halıya alıp
Üzerlerinde birkaç tur attıktan sonra,
Dinle sevdiğim, bu ayrılık saatidir.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Devamını Oku
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta