Üzgünüm, okuduğunuz şey kendi açlığınız

Gökhan Barış Pekşen
133

ŞİİR


4

TAKİPÇİ

Üzgünüm, okuduğunuz şey kendi açlığınız

Sanatoryumda dün gece Anglikan gözyaşlarımla Tanrı'ya dua ettim.. Öfkeyle öldürdüğüm tüm şiirlerime dua ettim..
İsa bir kuşun kalbini övecek kadar dindar, bir insanın kalbini okuyamayacak kadar aptaldı..
O da baba şiddeti gören çoğu çocuk gibiydi..
Özgür olmak için gitmeliydi..

Evet geceden kalmayım,
bildiğim tüm replikleri yakıp kum saatimin içine doldurdum
biraz tanrıyı kandırmak, biraz daha zaman kazanabilmek,
yaşam için..

Katlanabilen hayat için aforizmalarım vardı,
ama ilk sevişmeler sırasında "sen benim her şeyimsin" dediğiniz için sizler de katil olma potansiyeli taşıyorsunuz..
Tüm beyaz tenlilerden intikam almam için gözlerine rimel süren adamın ben olduğumu bilmiyordunuz oysa..

Çocukluğumun en mahrem yerindeyim bu gece, tüm oyuncaklarımı kırıp nasıl da dalabildim düşlere..

O gece düştüğümü gördüm,
bu size biraz sert gelebilir ama düştüğüm betonunda çatlakları vardı,modern zamanda Fransız Devrimi buydu, kaldırımları sadece boyayabiliyorduk..

Ara ara uyandığımı hatırlıyorum o gece sadece,
yo hayır, işemek için değildi
ben kanıma kırmızı rengi veren şiiri yazdıktan sonra %75 alkol oranıyla tarihe geçeceğimi zannedip birçok gece hiç bilmediğim hastahanelerin acil çıkış kapısında oturmuşluğumda var, sınamak için kendimi,
ama korktuğum kadar bir şey olmadı,
bilmiyorlardı çünkü,
ben kusarak hayatta kalanlardandım..

Bir kitapta okumuştum ama yazarının adı silinmişti kitaptan, bunu bir okuyucu neden yapar diye düşündüm o gece ama yazıyı okuduktan sonra bende silerdim diye avazım çıktığı kadar bağırdım mı sandınız yo hayır çünkü kitabın sahibi bendim ve dedim ki orada;
Kahrolsun otoritenin vaat ettiği cennete, Adem'de sizlerin olsun kaburgadan yaratılan Havva'da, biz Lilith'in sürtükleriyiz..

Bu gece uyuşturucu olarak Faust'u okuyup, Alman edebiyatı'ndan sarışın asker çocuklarını aldıracağım.. Yoksa içtiğimden bir şey anlamıyorum ya da kutsal mekanlardan içilen sular daha kutsalmıydı..

Hanginiz sabahları kalktığında mutfaga gidip kahve çekirdeklerini dişleriyle kırıp anti depresan diye yutardı onları?
Bu yüzden kanatlılar sadece kuşlar değillerdi..

Ama yine de yıkanmak için suyu soğuğa çevirip ağladığım günleri çokça yaşadığıma yemin edebilirim, erksiz gözyaşları sadece bedenimi yıkasın diye kısa süreliğine musluğu kıstığımı Tanrı bile bilmiyordu, çünkü o an burada olmadığını bildirmek için bir not kağıdı yazıp oda gitmişti yanımdan,
yani herkes gidiyor kısacası
yani böyledir işte,
bir sorgu memurunun sizi sorgular gibi sorgularsın kendini çok uzun geceler, ama geceler karanlık ve ışıksız bir ritüel'dir..
O kimsesiz yanın boyun eğer ona, ve her boyun egmede krallığının topraklarında bir bakmışsın tüm bildiklerin terk etmiş seni,
ben buna düşüş diyorum sevgili dostlarım
eğer düşersen kaybedersin,
ve her kaybediş bir poker masası kadar etkileyici olmaz, olan tek şey aslında dibin gizemini görebilmenizle ilgili, bize sunulmuş bu hayatın tüm cömertliğine siktiri çekip, içinizde yaşattığınız o isimlerini bilmediğiniz bir kaç keşişle nereye gideceğinizi bilmesenizde illa ki güzel olan bir kaç şey daha var diye umut edersiniz..

Sonra tüm üzeri örtülü eşyalara son bir kez daha bakıp, sırtını dönersin anılar mezarlığına ve kafanı gökyüzüne çevirip
Hey neden beni sevemedin diye bağırsın gökyüzüne,
anglikan gözyaşlarımızla Tanrı'ya dua ederiz..
Öfkeyle kendi içimize yerleştirdiğimiz insanları öldürürüz,
ve her kuşun koşarken uçacağını sanırdık, ama uçacağını sandıklarımız zaman gelir de boynumuzu kırar diye hiç düşünmemiştik, o günden sonra kimseyi boynundan öpmediysek bunun sebebi de buydu..

Tüm perdelerden ve aydınlıktan koruyan her şeyden nefret ettiğim için, Tanrı'yla görüşecek kadar dürüst olamadım..
Gece duaları,
sabah günahları için ise,
kimse kimsenin devamı değilmiş..

- Gökhan Barış Pekşen
- Üzgünüm, okuduğunuz şey kendi açlığınız
- 16062018

Gökhan Barış Pekşen
Kayıt Tarihi : 24.8.2018 15:43:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Sonra tüm üzeri örtülü eşyalara son bir kez daha bakıp, sırtını dönersin anılar mezarlığına ve kafanı gökyüzüne çevirip Hey neden beni sevemedin diye bağırsın gökyüzüne, anglikan gözyaşlarımızla Tanrı'ya dua ederiz.. Öfkeyle kendi içimize yerleştirdiğimiz insanları öldürürüz, ve her kuşun koşarken uçacağını sanırdık, ama uçacağını sandıklarımız zaman gelir de boynumuzu kırar diye hiç düşünmemiştik, o günden sonra kimseyi boynundan öpmediysek bunun sebebi de buydu..

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Gökhan Barış Pekşen