Gökyüzüne aşığım ben, uçsuz bucaksız göğsüne.
Bulutun habercisi hava,
Yağmurun habercisi bulut.
Ve yağmur, toprağı mis kokutan nimet.
Olmasaydın, olmazdı bu kokular,
Islanmazdı toprak,
Seni kaybetmenin korkusunu,
sen olmadan da yaşıyorum.
Ki bilirim kaybedenler,
bir gün kazanır elbette.
Sanmayın güneş hep soluk, kırık ve sıkıcı olacak.
Bulutların arasından açacak güneş,
Bir umut ışığı diliyorum Tanrıların olmadığı duygular diyarından.
Beni tanrı yapan benliğim,
Ne de çok egoistsin.
Freud'un sağlayıcısısın.
Ne desem sana az.
Şarkılar çok ancak denecek bir söz yok.
Vurgunum beni ben yapan tüm rezilliğime.
Hatalarim.
Olmasıydı yanımda, olamazdım doğru tünelin ucunda.
Eksikliklerim, beni yaşama tutunduran uğraşım.
İnancım, yaşama nedenim.
Oluverir bunlar bütünleşince hayat güzel.
Bana sen lazımsın bir de,
Yağmur sonrası toprağın yayılan kokusu.
İkisine de aşığım ben, daha aşırı olan bir çok güzelliğe olduğu gibi.
Yokluğun uçurumun diğer diğer adıdır, tut beni, düşerim maazallah.
Gözlerin arsız rüzgardır, bir o yana bir bu yana, savur beni.
Verirsem sana kalbimi, bilirim alevlenirim, yakma beni.
Bu ne güzide bir destan.
Günlük yaşam,
Alabildiğinde uzun, boylu.
Ebedi sırların girizgahından gelmiş.
Sorarlar derdin ne diye,
Kim ne bile
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!