Bazen kendimle kalırım
Düşünürüm kendimi
Kendime, insanlara
Doğaya, varlıklara
Dünyaya, yaşama
Bilgi ve kültürlere
Siyasete ve düşüncelere
Nasıl davranıyorum?
Nasıl yaklaşıyorum?
Zaman içinde
Hesaplaştığım geçmişimde
İki temel gördüm özde
Eğer bir şeye
Kesin bir inancım varsa
Bilgilerim, bilincim
Artık değilse şaşkınlıkta
Kendime güven doruktaysa
Hiçbir şeye
İhtiyaç duymuyorum?
Ne kaynaklara
Ne insanlara
Ne bilginlere
Ne liderlere
Bu böyledir diyorum,
Ben böyle inanıyorum diyorum! ..
Kabul etmeyen varsa,
Karşı çıkan varsa
Sizin bileceğiniz diyorum
Hiçbir ispata gerek görmüyorum
Benliğimi, bilincimi, kimliğimi
Hayatımı, yaşamımı, davranışlarımı
Ona göre kurup yürüyorum…
Farklı davranışlarımda
Vardı geçmiş hayatımda
Bir şey söylemişim
Kabul etmemişler
Ben söylediklerimin doğruluğunu
İspat etme, kaynaklandırma yolunu
Seçmişim sürekli hayatımda
Bak benim dediklerim doğrudur
Dediklerime inanmıyor musun?
Diye söze başlamışım
Birçok delili arkama almışım
Ve demişim bak
Şu kaynakta böyle yazıyor
Bu kaynakta böyle yazıyor
Filanca insan böyle diyor
Filanca bilgin şöyle diyor
Tanrı şöyle diyor
Kuran böyle diyor
Peygamber böyle diyor
Filanca âlim şöyle diyor
Eğer konu siyasi ise
Ya bir ülkenin kurucusunu
Ya bir düşüncenin savunucusunu
Ya da, bir siyasi liderin durumunu
Gündeme getirmişim…
Yani söylediklerimi
Ve yaptıklarımı
Kabul ettirebilmek için
Allah’ı, peygamberi ve kitabını
Bilginleri, âlimleri fikir adamlarını
Ülke kurucularını, liderleri
Kahramanları, bilginleri
Kitapları, ansiklopedileri
Tarihteki önemli şahsiyetleri
Sürekli kendime
Destek yapmışım
Kendim olup
Ortaya çıkıp
Böyle düşünüyorum
Böyle inanıyorum
İnanmaz isen,
İnanmıyor isen
Bu senin sorunun diyememişim
Böyle bir sürecin bende
Kaynaklanışı iki nedenle
Birincisi;
Henüz bilgilerim oturmamış
Kendim onları yorumlayamamış
Ve özümleyerek ben olamamış
Düşündüklerim ve söylediklerimin
Kimliğimin ve davranışlarımın
Sorumluluklarını üstlenme noktasında
Bilgi, bilinç ve samimiyet duygusuna
Henüz ulaşamamışım
Yani yoğrulmamışım
Hayat içinde pişmemişim
Ben kendimim diyememişim.
Aciz kaldığım her noktada
Kötü niyetle olmasa da
Hep kendime destek aramışım
Güvendiklerimi kendime
Destekler yapmışım
İkincisi;
Bencillik ve çıkarlarım
Devreye girmiş
Tartışmalarda üstün gelme
Dediklerimi kabul ettirme
Toplumda belirli konum edinme
Kişiliğimi, kimliğimi topluma lanse
Konularında, bencil ve çıkarcı
Söylediklerimin arkasına
Birilerini koymuşum mutlaka
İnanmıyorlarsa,
Söylediklerimin doğruluğuna
Hemen desteklere başlamışım
Hemde söylediklerimin
Sorumluluklarından kaçarak
Ve savunmaya geçmişim
Bunlar,
Benim görüşüm değil ki,
Bunlar, şurada yazıyor
Bunları şunlar söylüyor
Vallahi onların dediklerini
Söylüyorum sana, gerçekten
Şimdi sen kabul etmemekle
Onlara mı karşı çıkıyorsun?
Sen kimsin ki karşı çıkacaksın?
Bazen daha ileriye gidiyorum
Karşı çıkanları suçluyorum
Onlara hakaretler yağdırıyorum
Konu dinse,
Sen kimsin ki?
Allah’a, kitabına, dinine
Karşı çıkıyorsun utanmaz diyorum
Konu detayda ve içtihatlarla ilgiliyse
Bu sefer âlimleri arkama alıyorum
Mezhep imamlarını, bilgeleri
Şeyhleri, dervişleri ve nicelerini
Hey kendine gel diyorum
Sus bakim, kendine gel
Haddini bil, konuşma
Onlar kim, sen kimsin?
Onları anlayamazlıkla,
Onlar gibi anlayamamaklarıyla
Damgalıyor, suçluyor ve susturuyorum
Akıllarını, düşünme yeteneklerini
Siliyor, sıfırlıyor ve akıllarıyla oynuyorum
Yani Allah’ın insana verdiği yetkileri
Algılama, akıl yürütme ve düşünme
Düşünceler üretip karar verme
Verdikleri kararlarıyla sorumluluk üstlenme
Görev, yetki ve sorumluluklarını bitiriyorum
Yaptığım bu, çünkü üstün gelmek istiyorum
Karşımdakileri, silmek, susturmak istiyorum
Konu fikirlerse
Bu sefer fikir adamlarını
Kendime destek yapıyorum
Kitaplarını, hayatlarını
Mücadele süreçlerini
Öne çıkarıp aynı mantıkla
Önce onları okuyup anlamasını
Sonra onlar gibi olmasını
Bu cahil haliyle
Onların tırnağı olamayacağını
Söyleyerek işini bitiriyorum.
Konu siyasi fikirlerse
Burası daha karmaşık
Her şeyden önce kendimi
Garanti altına almak için
Önce ülkenin kuruluşunda
Emeği geçmiş olanlara
Kurucusuna ve kahramanlara
Bütün fikirlerimi dayatıyorum
Onların isimlerini ve fikirlerini
Kullanarak görüşlerimi söylüyorum
Onlarla bu gün aynı düşünüp düşünmek
Onlarla aynı hayatı paylaşıp paylaşmamak
Hiç önemli değil benim için
Benim için önemli olan
Ortaya koyduklarımı
Söyleyip yaşadıklarımı
İnsanların kabul etmesidir
Kendi gücüm yoksa
İstismar ne güne duruyor?
Ben onları kullanarak
Amacıma ulaşabiliyorum
Herkesin, yasal ve kültürel
Siyasal ve tarihsel olarak
Tartışılmaz olarak gördüğü
Aksine bir şey söyleyemediği
Kişi ve kurumları arkama alırsam
Kim benim karşımda durabilir ki?
Öyle değil mi? Bu mantık benim
İstismarcı yapıma sindiğinde
Onları istediğim gibi her yerde
Davranışlarımda ve düşüncelerimde
Delil ve kaynak göstererek kullanabilirim
İnsanları, karşı çıkanları susturabilirim.
Hatta daha ileri giderlerse
Onlara hainlikle düşmanlıkla
Suçlar, hatta arkalarından
Şikâyetler bile yaparım
Haklarında yasal takibatlar yaptırırım
Düşüncelerimin kabul edilmesi
Bireysel çıkarlarımın egemenliği
Sağlansın diyerek her şeyi
Her şekilde ayağa kaldırabilirim
İnsanların duygularıyla oynarım
Kutsal değerlerle oynarım
Kutsal değerlere sahip çıkanları
Görevlere davet ederek kullanırım
Çünkü ben
Kendime güvenmiyorum
Bilgilerime ve düşüncelerime
Tam olarak güvenemiyorum
Onun için bazı şeyleri
Tartıştırmamam gerekli
Yaptıklarımı ve dediklerimi
Her yoldan kabul ettirmem gerekli
Ancak böyle yaparsam
Belki o zaman toplumda
Kendime yer edinebilirim
Kendi açmazlarımı silebilirim
Acizliklerimi örtebilirim
Bilgi, düşünce, bilinç dünyamda
Var olan acizliğim dayatmalara
Her türlü suçlamalara dönüşüyor
İşte ben geçmişimde
Ben, ben olmadan önce
Gerçek özgürlüğe
Ulaşmadan önce
Çoğu zaman ikincisiydim
Bencil, çıkarcı, dayatmacıydım
Söylediklerimin, yaptıklarımın
Kabul edilmesi için
Her şeyi kullanmayı
Kendime maharet sanmıştım
Ama ne zaman
Bilgilerime, düşüncelerime
Benime, kimliğime, kişiliğime
Kullara kulluktan ötelerde
Sadece Allah’a kulluk edince
Artık ben, ben olarak söylüyorum
Artık her söylediğimin arkasında duruyorum
Hiçbir kurumu, kişiyi kendime
Hiçbir şekilde destek yapmıyorum
Özgürlüğümün tadına vararak
Bencilliğin çıkarlarından uzak
Kullara kulluk yapmayarak
Herkes gibi
Bebek olarak doğan ben
İçinde yaşadığım toplumda yetişen ben
Bilginin, hayatın özlerine ulaşan ben
Kendimi ve insanları
Bilgi ve bilinçlerde
Düşünce ve inançlarda
Özgürce dolaştırarak
Kendime payanda aramayarak
Lüzumsuz tartışmalardan uzak
İnsana, insanlığa çağırıyorum
Gerçeğe, gerçeklere çağırıyorum
Sevgiye, saygıya, paylaşıma çağırıyorum
Hiçbir şeyin
Hiçbir kurumun
Hiçbir liderin
Hiçbir kahramanın
Üzerinden değil…
Sadece bilgilerden
Sadece bilincimden
Sadece kalbimden
Beni ben olarak çağırıyorum
Seni sen olarak çağırıyorum
02.04.2007 - İzmir
Mehmet ÇobanKayıt Tarihi : 2.4.2007 08:13:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiirin hikaye kendimizizdir.. Sorumluluklarımızı üstlenmek istemiyoruz. Bunun için, tarihimizden, değer verdiklerimizden medet umuyoruz. Bilgilerimizin, düşüncelerimizin, yaptıklarımızın sorumluluklarını üstlenmiyoruz. Bunun için, düşüncelerimiz, yaptıklarımızı mutlaka tartışılamayan, kişi ve kurumların arkasına sığınarak söylüyor ve yapıyoruz. Hatta sadece arkasına sığınmıyoruz. Görüşlerimizi kabul etmeyenleri düşman olmakla, hain olmakla susturuyor ve suçluyoruz. Bir insan, görüşlerini ve davranışlarını, kişi ve kurumların arkasına sığınarak topluma kabul ettirmeye çalışıyorsa kendisi özgür değildir. Önce dayattıklarının kölesidir. Kendisi özgür olmayanlar, asla başkalarını özgür kılamazlar. Özgürlük, önce insanın kendisinin düşünce ve davranışlarında dayatmalarından / tartışılmazlarından bilgi ve bilinçle kurtulmasıdır. Sonra insanı, insanları dayatmalarıyla / tartışılmazlarıyla değerlendirmeyip, onları kendi düşünce ve davranışlarıyla değerlendirmesidir. Her insan insanlığın ortak paydaları içinde, kendi düşünce ve davranışlarını dayatmalara / tartışılmazlara takılmadan ifade edebilmesi ve yaşayabilmesi gerekir. Artık, tarihimizde çok değerli hizmetler vermiş fikir adamlarını, kahramanları, değerli şahsiyetleri rahat bırakmalıyız. Onlar görevlerini yapıp gitti. Onlar mezarlarında rahat uyumalıdır. Bizim iki de bir onların isimlerini ağzımıza dolayarak veya onlardan medet umarak ortaya koyduğumuz her olay, sadece ne kadar aciz, görevlerden kaçan, sorumluluklarımızı üstlenmeyen bir yapıda olduğumuzun gerçeğidir.
“Kendin olmak” bir yerde de özgüvene bağlıdır….böyle insanlar güçlü, köklü ve zengin bir kişiliğe sahip olabilirler……….kutluyorum emeğinizi yüreğimle ve tam puanımla………Saygılarımla……..Saniye Sarsılmaz
Benim görüşüm değil ki,
Bunlar, şurada yazıyor
Bunları şunlar söylüyor
Vallahi onların dediklerini
Söylüyorum sana, gerçekten
Şimdi sen kabul etmemekle
Onlara mı karşı çıkıyorsun?
Sen kimsin ki karşı çıkacaksın?
KUR'AN'DA PEYGAMBERİMİZİN HİÇ BİR ZAMAN HEVA VE HEVESİYLE KONUŞMADIĞI BELİRTİLİR.
AMA NE YAZIK Kİ, ÇOK ŞEY BİLDİĞİNİ SANAN BİR ÇOK İNSAN SİZİN DEDİĞİNİN AKSİNİ YAPAR.
BEN NE DERSEM O DOĞRUDUR.
TAVRINI SERGİLER.
YİNE BİRŞEYLER ALIP GİDİYORUM BU SAYFADAN.
ABİM SAĞLIK OLASICA ELLERİNİZDEN ÖPÜYORUM.
TEBRİKLER.
KİLİS’TEN ON PUAN.
SELAM VE DUA İLE.
TÜM YORUMLAR (28)