Uzaylıların Varlığına İnanıyorum 5

Mehmet Tevfik Temiztürk
21964

ŞİİR


31

TAKİPÇİ

Uzaylıların Varlığına İnanıyorum 5

Galaksimiz çok geniş, uzak olanlar da var
Bilmediklerimiz ki açıklanamayanlar…

ALLÂH(c.c) ’ın birliğinde ipuçlarımız da var,
Kitaplar ile gelen Rab’bi bildiriler var...

Dinimiz de olmasa biz, yok olup gideceğiz,
Tövbeyi kullanmadan, tövbesiz geçeceğiz…

İlim bilimden uzak, nesli yok edeceğiz,
Bilineni bilmeyip inkâr mı edeceğiz?

Türümüz yok olmakta savaşır birbiriyle,
Yıprandı eski Dünya, insanların eliyle...

Şahsımın yorumu var yürümeyin üstüme,
Can bir burada değil, açın bakın dinime...

Gökte rızkınız var, der vaat olunanlarla,
Tehdit edildiğiniz türlü yaratıklarla…

Göklerdekiler, der canlı ya da melekler,
Güneş, Ay, yıldızlar ve gök ehli kişiler…

Gölgeleri dâhil, der Rab’be secde ederler,
İster istemez diye Rab’binden beklerler, der…

Yaydığı canlılardan bahsederken anlatır,
Dilediği zaman, der uzaylı anımsatır…

(2001)

Mehmet Tevfik Temiztürk
Kayıt Tarihi : 21.8.2011 09:35:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Bu tip şiirlerimin hikâyeleri hakkında iki çift laf etmek istiyorum. Çocukluğumdan beri kurgu bilime çok merak sarmışımdır. Bu hususta hikâyeler dinlemiş, pek çok yazılar okumuşumdur.1980’lerde olsa gerek, bir gazete de “Evren’de Yalnız Değiliz” adlı yazı dizisini takip etmiş ve bu yazı dizisini dosya kâğıtlarında el yazımla toplamış aralarına da yorumlarımı koymuştum. Yani şurası sahte, burası çelişkili gibi... Bu alıntılardan oluşan yazıları lisede ki sınıf arkadaşlarıma okuyup okutturmuştum o zamanlar evde televizyon vardı Maymunlar Cehennemi gibi filmleri yorumlamaya başlamıştım. Yani bu merak 1974’lere kadar iner. Uzaylılar bizler gibi olmayabilir. Fiziki yapıları hayvanlara benzeyebilir, mesela sürüngenimsi bir çeşit yaratık ya da hayvan cinsi sayılabilir… Veya bir böcek çok ilerlemiş olabilir… Hiç bilinmez bir konumda bedensiz ya da değişik formlarda bir şey olabilirler… Sonuçta ALLÂH(c.c.) tek olduğuna göre hepimizin de Rab’bi tek olacaktır. Yakın galaksilerimizden farklı elementlerden, özel metallerden veya bilinen maddelerden yapılmış içleri serin ve hafif dayanıklı mürettebat araçlarıyla özel elementleri sayesinde boyutları veya solucan deliklerini kullanarak bizim bilmediğimiz tarzda titreşimler yapabilen UFO’larıyla… Ve bu özel titreşimleriyle bir üst boyuta çıkabilen bizler tarafından görülemeyen, onların bizleri görebildiği, kısaca boyutları atlayabilen bir teknolojiyle gelebilirler… Zaman yolculukları yapabilirler geçmişe ya da geleceğe gidebilirler… Bu onlar için neden gayb sayılsın ki… Gayb denilen şey de zaten vasıtalı veya vasıtasız, duyu organlarımızla ve ilmimizle ihata edemediğimiz her şey değil miydi? Milyonlarca ışık hızlık mesafeleri çok çabuk gelebilen ve Güneş Sistemi’mize kadar girebilen ve oradan da küçük araçlarıyla bağımsız olarak Dünya’mıza da uğrayarak biz canlıları, insanları bitkileri iyi niyetlerle inceleyen bu yaratık türlerine hangi yıldızlardan veya gezegenlerden gelmiş olurlarsa olsunlar şiirlerimde yaratıklar, akıllı zekâ sahibi ileri hayvanlar demek zorunda kalmışımdır… Çünkü insan evrende yalnız bizim türümüze deniliyor. Bu yüzden de onlara insan türü demek doğru olmayacaktır. Onların çoğunlukla iyi niyetli olduklarına tamamen inanıyorum. Belki çok az bir türü kötü niyetli olabilir. Çünkü bunlar kötü niyetli olmuş olsalardı teknolojilerini 5. 6.boyutları kullanacak kadar ilerletemezlerdi. Bu kadar da ileri olamazlardı. Âlimler ne olurlarsa olsunlar kötü olamazlardı. Kötülük cehalettendir. Cehalet birbirimizi yok etmeye yarar. Kendimizi de şu yönden teselli edebilirim. Bizler de ALLÂH(c.c.) ’ın muhatap kabul ettiği Ahiretine aldığı muhatap kabul edilmiş maneviyata inanan merhametli olabilen canlılardanız o yönden gururlu olabiliriz... Rab’bim de KUR’ÂN’ını yeryüzüne indirdiğini insan ve cinleri muhatap aldığını söylüyor ya. Ama kâinat o kadar çok geniş ki biz insanlar evrende yalnız olmuş olsaydık, bu muhteşem büyüklüğü nasıl veya ne zaman idrak edebilecektik ki? Bu korkunç büyüklüğü idrak edebilecek canlıların da mutlaka var olmuş olmaları gerekmez miydi? Mesela bizden ileri teknolojiler yani niçin var olmasınlar. Bunlar şahsi düşüncelerimden ve teorilerimden ibarettir. Yanlış ta düşünebilirim. Fakat ölçümüz Kur’an-ı Kerim’dir. KUR’ÂN uzaylılar yoktur, demiyor. Bilim şu an uzaylı konusunu inkâr ediyor. Çünkü bilimin bu işine gelmiyor. Biz Dünyalılar Morallerimizi kırmamak zorundayız, çünkü onları tanımamakla, görmemekle nefislerimiz mutlu olacaktır, kendimizi belki evrenin en üstün canlıları olarak kabul etmiş olacağız. Aslında yalan söylememek gerekiyor, ama bu hususta Dünyalılar olarak onları inkâr etmekle rahatlıyoruz. Onlardan korktuğumuz için inkâr ediyoruz onları inkâr etmek işimize geliyor... Onlar da toplumumuzu bildiklerinden daima korkacaklardır. Fakat bireylerden korkmuyorlarmış. İlgili bilim adamlarının yaptığı gibi düşen uzay aracından kucaklayıp dışarı çıkardıkları, bebek büyüklüğündeki 300-400 yaşındaki uzaylıları götürmüşler, Onlara ait tüm deliller yok edilmiş, fakat onları öldürmemişler, onlardan teknoloji öğrenmişler.37 yıldır da onları misafir olarak ağırlıyorlarmış. Bu tip lafları her zaman duyarız. Fakat nedense tek bir fotoğrafa hiç kimse rastlamamıştır. Karanlık bir ortamda uzaktan çekilmiş sahte resimlerle yetinmişizdir. Burada şüphelerimiz var. Jüpiter Gezegeninin uydusunun bile uzay karanlık olduğu halde aydınlıkta çekilmiş net resimleri ellerimizde bol miktarda var iken niçin 4-5000 yıldır dünyamıza çeşitli gezegenlerden sürekli gelebilen sürekli gelebilen bu çeşitli Çocukluğumdan (1970’lerden beri) yalan haberlerle, yapma ve boyama resimlerle, bol eş anlamlı kelimelerle kandırıldım… Onun için onlarla ilgili haberleri duyduğumda bizimkiler yani Dünyalılar şurasını saptırmış, burasını gizlemiş derim, ayıklar ve doğrusunu şahsımca yorumlarım. İşte yorum dediklerim de bu tip eleştirilerimden oluşuyordu. Öyle bir hale gelmişim ki evimde bir uzaylı barındırsam aynı şekilde şahsım da meteoroloji balonudur ışık yansımasıdır diye olayı saptıracağımdır. Şiirlerimin hatıraları çoğunlukla bilim kurgu haberlerine dayanır ki… Bu konuya inanmayanlar bunları masal kabul etsinler, alınanlar hiç alınmasınlar sanat kabul etsinler, inananlar da samimi düşüncelerimi söylediğimi bilsinler. Yanılma payım her zaman çok yüksektir. İki çift laf edelim dedik lafı yine uzattık herhalde.

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Mehmet Tevfik Temiztürk