Neden bu üveyik sesleri yaralıyor beni,
Neden bu keman sesi gırtlağıma sürtünüyor
Do majörden,
Neden bu yozun kokularını salamıyorum ciğerlerimden,
Neden bu gemiler çekiyor arkalarından beni?
Bilemem.
Sanki bir gürz sallamış ciğerime Zaloğlu Rüstem,
Sanki Zülfikar uçlu diller var karşımda
Ve sanki Kerbela ‘dayım, su için boğazlanmışım,
Denizlere karşı acılarım dilime inmiş,
Tutamamışım.
Neden kara derler bu tür sevdalara bilmem,
Ben beyAz sevdalar içindeyim
Ak köpüklü,
Papatyalar içinde gürlüyor şelaleler,
Yağmurlar rüzgarı kokluyor derinden,
Ben bir tek seni bekleyip duruyorum
Ezelden.
Gecelere kucağım bir açık ki; sorma gitsin,
Kollarım bir açık ki; dünyayı kucaklarcasına,
Gönlümü öpüyor kolları karanlığın,
Ezan sesleri arasında
Bir fecir gibi
Varlığın.
Ben iflah olmam anam, babam;
Kendimi asmışım dar vakitlerde
Karanlık sehpalara,
Yerler mühürlenmiş, ben ayaktayım,
Sakın beni sana ulaşabilirim sanma;
Uzaktayım.
(TANRI ÖNCE BENİ YARATTI isimli Serbest Şiirler 'inden > 61-62/100)
İsmet BarlıoğluKayıt Tarihi : 4.4.2005 10:13:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!