Uzaktan O Şarkı Şiiri - Yorumlar

Ali Asker Barut
24

ŞİİR


28

TAKİPÇİ

Uzaktan o şarkı dökülüyor
Yarıncıl yanımdaki hüzzam yağmura
Yan masada kalbine kanatlar çizen adam
Ölüyor avucunun içine aldığı
Kadının ojeli parmaklarına
Sigara bulutları altında
Lulu diye seslendiği kadının

Tamamını Oku
  • Lara Açanba
    Lara Açanba 26.02.2011 - 22:31

    yani şiiri istediğiniz anda terketmenizde bir sakınca yok...her an terkedilmeye hazır...konusu gibi...işlenmekten öte..kısa kısa vuruşlar sendeletiyor şiirin aayaklarını..ilham yakalanmış ve fakat...şiirden çok uzak

    Cevap Yaz
  • Lara Açanba
    Lara Açanba 26.02.2011 - 22:28

    Ali Asker Barut ...şairliği tescillenmiş bir şair...yani bizim ne düşündüğümüzün pek bir önemi olmasa da...şiirin aksayan yönleri çok net hissedilmekte...konu hakimiyeti yan destekler ile ayakta tutulmaya çalışılmışsa da...şiirin tıknaz bir ses boşluğu var...duruş şiirin iki yakasında gidip gelmekte...derinlik çok az...kalıcılık ve nefes şiir olması için yetersiz...fakat tekniğin sağlamlığı şiir için önemlidir..

    Cevap Yaz
  • Tayyibe Atay
    Tayyibe Atay 26.02.2011 - 22:26

    yaşasın platonik aşklar:)))deyyip,yaşını başını almış biri olarak bu tür aşkla ilgili bir şiir bırakıyorum sayfaya...cafede falan yazılmamıştır valla...aşk dediğim şey içimdekidir ki;bana ne dışımdaki aşklardan...:))))mesela kedilerin mevsimi devam ediyor ya; onlardan da bana ne!...:)))ben sarmanımı düşünüyorum sadece...edepsiz şey!...:)))))

    neyse...herkesin kalemi başka türlü çalışır şiire...hepsine saygılıyım açıkçası...ve ben her şiirin 'günün şiiri' olduğuna inananlardanım...ötesi için ne demişti şair;


    'iyilik, güzellik..'

    şairi kutlayarak,herkese saygılarımla...

    Platonik Aşk

    gelip gelip gittim
    bakıp bakıp gittim
    sen görmedin
    çünkü sen
    cam bir mekânda
    göz kırpan resimdin...

    uzanıp öpmek istedim
    dile geldi duvar(ım)
    hem korktum
    hem ucu kırıktı
    dudağımdaki kemiğin...

    T.Atay

    Cevap Yaz
  • Feyzi Kanra
    Feyzi Kanra 26.02.2011 - 22:26

    Rakı kelimesinden rahatsızlık duyanlar olduğu gibi,din veya islam kelimesinden de rahatsızlık duyanlar var.
    Ve her zaman olacaktır.Bunlar var diye korkuya kapılmak
    ya da korku imparatorluğu kurmak doğru değildir.
    Hayatın gerçeklerine ön yargısız bakıp öyle değerlendirmemiz lazım.Aşırılık nerede hangi konuda olursa olsun doğru değildir.Hayır getirmez.Sakin düşünüp sakin sakin fikir alışverişinde bulunursak kavga olmaz,anlaşmak kolaylaşır.

    Cevap Yaz
  • Hasan Büyükkara
    Hasan Büyükkara 26.02.2011 - 22:01

    platonik duyguların modern görünümlü bir arabesk havasında üslup kazandığını hissettim ....

    tebrikler

    Cevap Yaz
  • Lara Açanba
    Lara Açanba 26.02.2011 - 21:28

    …aldığı ilacın etkisinden olacak… dünden daha az görüyordu gözleri… artık yeterince beslenip… su içemediğinden iyice zayıflamış… günden güne halsizleşip sararıyordu… o sabah kümesten yine elleri boş çıkmış… yine üzülmemişti… arkasında birinin iten bir elini hissetse de…artık kendisiyle konuşmayı da kesmiş…sadece uzaktan gelen sesleri duyup…anlamaya çalışıyordu…masasının üstünde uzun zamandır içemediği çayın…bardaktaki tanelerine dilini değdirip çekti…bir öykünün neden ilerlemediği sorusuna takılmasa da…gerçekten bilmiyordu…tansiyonuna iyi gelen Kastamonu sarımsağının son tanesini…yutmadan sakız gibi çiğneyerek…açlıktan bulanan midesini bastırmaya ve öyküsünün başına dönmeye çalışsa da…gerçekten yaşlanmış ve yapayalnızdı…soluk alırken…kemiklerini hiç böyle hissetmemiş…yürürken bu kadar sarsılmamıştı…
    …ı resimleri vardı…gözü gibi saklayıp sarmaladığı…geçen ay…annesinden yadigar çeyiz sandığını satmıştı..yeri bomboş olsa da resimleri yastığının altında…gül kokulu bir tülbentte sarılıydı…camlarından birisi kırılmış bulabildiği kartonlarla rüzgarını kesmeye çalışmıştı fakirliğin…kurulan pazarların sesini getirirdi rüzgar…pazarcıların sesini gözlerini kapatarak dinler…canı ne çok istese de çıkamazdı sokağa…buna ne gücü vardı…ne de parası…tespihinin tanelerini geçirdiği ince ip kopmuş…aramak zorunda kalmıştı ki…eğilemediğinden…eksikti 33…aklından eklerdi…en son…estağfurullah çekerken…kopmuştu…şimdi usulca çekmekteydi…la havle deyken…
    …mutfaktaki rutubetin kokusu bile rahatsız etmiyor..hikayesine dönüp yazmak için kendisine emirler yağdırıyordu…soğuktu…hem de çok…pencerede ki karton daha fazla dayanamayacağı gibi…rüzgar giderek güçleniyordu…bugün her zamankinden daha az duyan kulaklarına aldırmadan…tespihini asıyordu…çalışma masasındaki her zamanki yerine…kalemi küçücük ellerinin arasında kaybolmaya başladığından..artık ne ile yazdığının farkında bile değildi…
    …inanmak üzerine bir öyküydü masasında…ısrarla inat etmiş…ilerlemiyordu bir satır bile..inanmaktan geçen bir hayatı ne bayatlatabilirdi ki…arsız bir kadere asılırsa inanç…koparırdı trenlerin raylarını..çevirirdi…gitmek istediği iklimlerde kalmış bir öykünün finaline…de istemiyordu işte…bahçeye çıkacak bir güç adeta ona emanet verildiğini hissettirir gibi…kaldırdı onu …küçük köy tavuğu gödek onun tek canıydı..kıyamazdı…artık yumurtlamıyordu…gödek..o da açtı…sahibi gibi…yürürken sendeliyor..kümeste boş boş bakınıyordu..yemlikte yoktu yiyecek…
    ..titreyen ellerine aldırmadan kucağına aldı… kaçacak gücü yoktu…zaten de kaçmazdı…
    …sonuna kadar inanmak… bir öykünün ayaklanmış gerçek hikayesiydi… …şimdi az önce geçmiştiniz evinin önünden…aynı telaşla yapıyordunuz ertesi günün alacaklarını…hiç bilmeden…arkanıza bakmadan … pencereye asılı kalmış kapı gibi öykünün nasıl kimsesiz ve sessizce size inandığını… bir küçük çocuktu gören…kimseler inanmasa da

    Cevap Yaz
  • Feyzi Kanra
    Feyzi Kanra 26.02.2011 - 20:26

    Ülkeler şeriatçı olmakla mükellef değildir..Din insanlar içindir,Ülkeler için değil.Deliler için değil,hayvanlar için değil.
    Buradaki inceliği anlayanlar anlar.Müslümanlarda şeriatçi olmakla mükellef değildir.Şeriata yani Kuran a yani Allah ın emirlerine,yani adalete uymakla yükümlüdürler vesselam.


    Cevap Yaz
  • Vahdet Mehmet Güneş
    Vahdet Mehmet Güneş 26.02.2011 - 20:06

    Kemal ispir ağbey şiiri bir doktor gibi muayene etmiş ve cerrahi müdahaleyi her zaman ki gibi başarıyla yorumlamış ona katılıyorum...emeğe yinede saygıyla

    Cevap Yaz
  • Feyzi Kanra
    Feyzi Kanra 26.02.2011 - 18:56

    Bir memlekette namuslu insanlar en az namussuzlar kadar cesur olmadıkça,o memleket için kurtuluş yoktur.

    Ergenekon savcı ve hakimleri de cesur olmak zorundalar.
    Devletimizde onların korumasını en üst düzeyde sağlamalıdır.
    Zira evlerinin edrafında silahlı şüpheliler görünmeye başlamış.

    Cevap Yaz
  • İbrahim Eroğlu
    İbrahim Eroğlu 26.02.2011 - 16:55

    Göz göre göre
    Bir aşk yeşeriyor yan masada
    Dalgınlığıma ver
    Bir anı gibi ansızın
    Dalmışım da karşıki dağlara

    Yarıncıl yanımdaki hüzzam yağmura
    Uzaktan o şarkı dökülüyor hala
    Hızını alamamış adam yan masada
    Yüzünde peş peşe kuş gölgeleri
    Gel boşa gitmesin canım ayışığı
    Üstümüzde diyor kadına
    Gözlerimiz ellerimiz ayaklarımızla
    Dökülelim birbirimize
    Kadınsa işin işçilik kısmında
    Ufak bir ağustosböceği gibi habire
    Ateş taşıyor bu aşka kanatlarında

    ..
    sayın BARUT

    aşkı ne güzel anlatmışsın saki dilinde....
    meyhane aşk dolmuş..kadehlerde şiir...

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 35 tane yorum bulunmakta