Sen hiç,
hiç uzakta kaldın mı;
bunca;
tüm sevdiklerinden.
Karından, çocuklarından
ve
vatanından…
O kahrolası hasreti
tattın mı;
tozu toprağı özledin mi
böylesine…
Gözlerimin pınarında biriken
özlemin tadını,
sızlayan direğini burnunun
hissettin mi?
Yandı mı için,
yüreğin
böylesine…
İçim bir tuhaf
göğsüm bir başka sıkışıyor,
delicesine.
Gözlerim dolu dolu,
fırtına
ve dolu yağarcasına.
Gönlüm daha bir solgun
sanki
bir hazan yaprağı
sapsarı.
Ellerim,
yetişmeyecek kadar kısa,
öylesine
uzak ki bu uzaklık.
Ben sevgilerin en yücesini yaşadım,
aşkların en erişilmezini,
devleşen çılgınlıkları
ve
ben güzellerin en güzelini
tattım…
Şimdi,
şimdi hasretin en yakıcısını.
Ben,
yalnız ben,
yapayalnız ben…
Özlem dolu,
eskisi gibi,
çok eskisi,
hani dündü sanki…
Doyamamışım ki
sevgine.
Dün
sen vardın,
özlemimdin.
Hasretimdin.
Bu gün
sen, sen, sen var
özlemim kat kat.
Hasretim hepinize sevgililerim.
Ocak 1989 Londra
Mustafa Erdal GüzeldemirKayıt Tarihi : 22.11.2020 14:30:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!