Aldanılmış düşünceler,
bastırılmış duygular,
gizlide kalmış hevesler,
saklanmak istenen kendi kendine utançlar,
neresi, nereye yetecekti bu hayatın ki farkında olmadan ezilip geçilmişiz en güvendiğimizce... Sanki bir sonsuz yaşam varmışçasına basıp geçmişiz hayatın köprülerinden... Neyin neresi yetecekti, biz köşe başlarında sorduğumuz sevgiliden alınan cevaplar değil miydi şaşkınlığımızı arttıran ve nihayet devşirme bir akılmış sanki taşıdığımız gibi her önüne gelen duyguya inanmışlık ki artık bir yerde tükenmeliydi bu yanılgılar ve inadına inanmış gibi yapamayıp, basmak gerekti korkuların ve de arsız isteklerin bam teline...
Bir yerde tükenmeliydi aslında tüm bu karmaşık düşüncelerin isteksiz duruşu, yoksa tükenip gittikten sonra ardımızda binlerce soru kalacaktı bizimle beraber… Sevgi güven duvarı mıydı veya güven köşebaşısı mıydı ki gözlerim kapalı inanmışlığın sonu nerede bitecekti…
Saati mi şaşırdı bu hıyar?
Gerçi hiç saati olmadı ama
En azından birine sorar.
Cebimde bir lira desen yok,
hakikaten güzel olmuş
beğeniyle okudum yazarım
dürüst sade paylaşımlar
her zaman saglam yürekten
inci gibi dizilir
ellerine saglık diyorum kutlarım
Bir başına, tek başasındır çoğu zaman hayatta, aslında yalnız değildirsin hayatında ki yaşanmışlıklar bir gölge gibi hep yanındadır ve sen onlarla yaşarsın..f.avcı...kutlarım ..ant..+10
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta