Bir gece vakti soluklanan ayazda
Sağır kulaklarda yankılanan
Genç bir kızın çığlıklarıydı
Duyulmayan uzaklardan….
Yükselen çamur karası gökyüzüne
Feryatlarla karışık ağıtlarda
Töreye bulanmış insan elleriydi
Bir divanenin boğazını sıkan.
Bir gece vakti hissedilen
Yüreğe düşen ince sızıydı
Ölümün kucağında genç kızın
Bir damla sıcak gözyaşı.
Eğreti bedende çalıntı bir hayat
Atmayan yürekte dolaşır kan
Tozda kaybolmuş düşünceler
Kaskatı kesilmiş diller suskun.
Neredesin ademoğlu nerede
Çarmıha gerilmiş vicdanın
Kör gözlerin hani nerede
Vahşetin izlerinde saklı ellerin.
Keskin bıçak deler geçer
Sızlayan yürekte alın yazısını
Sanma durulabilir karşısında
Anaların gözyaşıyla oluşan selin.
Yakana yapışan uzaklardan
Uzanan masum kızın elleri
İliklere kadar hissedilen
Ucuz ölümün soğuk nefesi.
Neden ey insanoğlu! ...
Ruhuna dar duvar örülmüş
Nasıl ödenir bu günahın
Düşündün mü hiç bedeli.
Kırılmış fidanın suya düştü elleri
Ağıtları yakan sadece yıldızlar
Yanık bir türküde saklı yalnızca
Pamuk ipliği eğiren hayatlar.
Kayıt Tarihi : 15.3.2007 15:33:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Erkek egemen yörelerde kadın olmak zor zanaat. Kadın olmadığım için şanslımıyım bilemiyorum. Gülsem mi yoksa ağlasam mı? Ama şu var ki yapılan zulmü gördükçe dehşete düşüyor ve insanlığımdan utanıyorum. Bu günahın bedelinin ödenemeyeceğini hatırlatmak istiyorum birilerine. Kadınlarımızın; annemiz, kardeşimiz, eşimiz, hayat arkadaşımız olduğunu unutmayalım. Beynimi tırmalayan çığlıkların verdiği rahatsızlığı bu ülkede herkesin duyması umuduyla…
Ne yazık ki, her şey çok değişti...
Kutluyorum...
TÜM YORUMLAR (173)