Şu gevrek simitten kocaman bir lokma,
Karşı evin damındaki güvercinin kanadında
Bir tutam güneş,
Çayın şekerini karıştırırken
Kulağıma çalınan o dere şırıltısı…
Sahi ne çok benzer çay kaşığının sesi
Dereninkine..!
Belki de sırf bana öyle gelir.
İçim yıkanır, arınır sanki…
Bu yüzden çayı çok severim,
Şekersiz içenleri anlayamam hiç.
Çay demek o ses demektir çünkü…
Dere kenarı,
Saçlarıma vuran güneş,
Şehirden çok uzaklara kaçış demektir.
Hani gece sesler sustuğunda
İlk kez hatırladığımız biriyle,
Kendimizle baş başa
Mahrem bir sohbete dalmış
Musluktan damlayan su sesini
Ninnimiz yapmışken
Duyduğumuz cinsten bir uzaklık,
Tek başınalık…
Kayıt Tarihi : 19.9.2011 21:54:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

İlk kez hatırladığımız biriyle,
Kendimizle baş başa
Mahrem bir sohbete dalmış
Musluktan damlayan su sesini
Ninnimiz yapmışken
Duyduğumuz cinsten bir uzaklık,
Tek başınalık…
BURADA mabedin gizili sırları gibi düşler kalmış
kutlarım arkadaşım sizi..
saygıalrrr
TÜM YORUMLAR (4)