Kesik bir gülümseme, kahrolmuş bir yarın ve hiçlik içinde kaybolduğum bir evren..
İşte tüm hayatımın özeti.
Annemi dinlemeliydim belki de, henüz dokuzuma yeni basmışken.
Şimdi bu kadar çok yaşamazdım sonbahar mevsimini.
Kalbimden ufalayıp yemlediğim kuşlarımın hiç biri ölmezdi belki de.
Hem kuşlar hem ben, hür olma sevdamızdan uzaklaştırılmazdık.
Kafamın içinde milyon kurgu, içimde kanayıp duran yaralı, taze bir duygu.
bilmem ki nasıl anlatılır şu sevdanın adı?
Tarifi nedir diye düşünüp dururum asırlar boyu, yine de anlatamam kalbimi delik deşik eden hisleri.
Çıkıp yürürüm kafamın kalabalığına inat yalnız bedenimle, can pazarı sokaklarda.
Çıkıp yürürüm yürümesine de, hiç bir yol ulaştıramaz beni varmak istediğim sonsuzluğa.
Ve inan ki, hiç bir yol kurtaramaz beni kangren olmuş bilincimden.
Bir bardak su içsem şimdi mesela, gözlerimden akıverir her bir damlası, ki düşün; okyanus içirmişti bana şu sevda dedikleri.
Dünyaları adımladım da oysa, halâ ulaşamadım hayalini kurup çok istediğim tanrılaşmış sevdalara.
Halâ kesik damar, halâ iç yarası, halâ umutsuzluk
Halâ buradayım, yanımda sen varsın oysa,
Tüm kalabalığa ve tüm varlığına rağmen canım sevgilim, halâ çok yalnızım.
Kayıt Tarihi : 2.12.2021 15:08:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!