Limonlar sarıya dönmüştür
Portakal çiçekleri açmıştır beyaz beyaz
Turkuaz dalgalarıyla denizin kıyısında hurmalar palmiyeler
Salınmıştır yeni güz rüzgarlarıyla
Güneşin turuncu ateşine bulutlar gelmiştir bazı bazı
Dağlardaki yeşillikler biraz daha koyuya çalmıştır
Papatyalar şampuanlara kremlere Babutsalar masaya dönmüştür
Havanın o en sıcağı kırılmıştır artık
Sazlıklar boy vermeye başlamıştır
Fatıma’dan Arabahmet’e hüzünlü sessizlikler saati olmuştur akşamüstü
Çetinkaya Stadı’nda gelincikler solmuştur
İki dağ kendilerini ne beklediğini bilmedikleri günleri bekler olmuştur
Taşköprünün suyu da kurbağası da çoğalmıştır
Yalnız kaplumbağası hala çok yalnızdır
İçine atmıştır taşıdığı anılarını
Kanlıdere yorgunluğundan uyanmıştır
Çatalköy’ün dalgaları katmer katmer
Karaoğlanoğlu’nda ise durgundur
Mağusa doluyla karışık yağmurlarına
Toprak ise geldiği gibi yağmuru emmeye hazırdır
Beşparmaklar başını okşayacak bulutu gözlüyordur Toros’tan beri
Mangallarda alev sesleri
Yürüyüp gidiyordur yol kenarı kertenkelesi
Bağrında asfaltın yakan ateşi
Uzağın güzünde Kıbrıs’a hasret kalmak gibi
Bir rakı koy kadehine benim için
Bir limon kopar ağaçtan
Akşam dokuz gibi
Belki on
Ay gümüşken
Sokaklar sessizken
Adım seslerinden gayrısı yokken
Avluların sarı ışığında
Hasretliğimi öldür bari
Bir daha ne zaman kavuşulur bilinmez ki
Kayıt Tarihi : 21.9.2022 17:08:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!