Ve silindi kuş lehçesinden adın
Bir kuşa inanamazsın, kalp ritmime bak
Naşını etimden alma zamanı
Keskindi, yine de iyi uyudu koynumda
Nasıl olduysa görmedi uğraşın hırpaladığı yerini
Hiç görmedi kendini kemiren o titiz çabayı
Rutubetli sırtımdan ayaklarıma kayan
Artık çirkin bir doğum lekesi
Ve ansızın unutulmuş bir ezgi olabilirsin
En fazla, mevsimlerle durmadan yıkanan resim
Bellidir şarkıları bile incitmişsin
Düşüncelerin artan kesat vakitleri
Mekânı alınmış kavanozda yüzgeç neyse
Kursağımda sonradan işsiz zaman artıkları
Ve pencereme tırmanan ölüdoğa
Solgun plastik güneş, çiçeklerin özsuyu
Çok garip, bende neşeli eller bırakırdı kediler
Ayırtındaydım ayaklarıma sürtünürken
Her şey ilk haline erken dönüştü
İçi aşırılmış kelimelerim sanki
Bir göz gezdirmesi sonrası unutulan suretlerdir
Yürek mesela bir cerrahın elinde gibi
Gözyaşı, toza verilen bencil tepkidir sadece
Olması gereken bu değilmiş gibi bir kesik
Masalın başıyla sonunun uykusuzluğu
Yine de ümitlenme, belki iyi bir şeydir
Renklerin gri uzaklığının ürpertisizliğiyle
Gözleri açık karanlık dalgıcıyım
Geri dönüşümlü şeyler gibi doğayla uyumlu,
İnsana özgü ileri bakışımdan, çoğalan güneşlerden
En görkemli oyalanma seanslarından yüzüm ayıklandı
İçimde ölümün bulaşıcıyken
Buna rağmen seni çağırır uzaklar, onların
Yargılanmayacak istemsiz gözbebekleri
Ama kendi yağmurlarını aralıksız seviyorlar
Bu yüzdendir saatin çalgısı orada hazırlıksız
Bilinmiyor, kahretme zamanın geldi
Kayıt Tarihi : 2.12.2011 15:20:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!