-1-
Burada diyor, yalnız ayda bir görüyoruz, güneşi, oda pek kısa bir süre için. Gözlerini ovuşturuyorsun günlerce önceden. Ama boşuna. Değişmiyor hava. Saati gelmeden görünmüyor güneş.
Sonra yapacak sürüyle iş var aydınlık kaldıkça, öyle ki birbirimize bakacak zaman bulamıyoruz bu yüzden. Tatsız olan, geceleri çalışmak gerektiğinde, ki gerkiyor, durmandan cücelerin doğması.
-2-
Kırlarda yürürken, diyor, çoğu zaman koca yığınlarla karşılaşıyoruz. Dağ bunlar ve er geç bükmen gerekiyor dizlerini. Direnmek boş, canını acıtarak bile ilerleyemezsin. Sizi üzmek için söylemiyorum bunları. Başka şeyler söyleyebilirim gerçekten üzmek istesem.
beklenmedik bir fırtınaydı gelişin...
uyandırdın sessizliğimi aysız gecelerde
yaralı bir deniz gibi hıçkırdığını
bir fanus altında sıkışıp kaldığını..
aşkla kenetlenen kalplerimizin..
me'yus olduğunu,bunaldığını
Devamını Oku
uyandırdın sessizliğimi aysız gecelerde
yaralı bir deniz gibi hıçkırdığını
bir fanus altında sıkışıp kaldığını..
aşkla kenetlenen kalplerimizin..
me'yus olduğunu,bunaldığını
'Pazarlık yok. Hep kendinden söz etmeyi de kes. Biz toplumu ilgilendirecek bilgiler istiyoruz. Kendini düşünmemek bir irade sorunudur. Herkesin derdi var. Peçeteni de doğru düzgün tut. Akan kan görenleri rahatsız ediyor.'
işte böyle bir sadeliğin adamı michaux...ve elbette fransa-fransız kokan eserler...
belki de
ne biçim çevirmişler....
Bu şiir ile ilgili 3 tane yorum bulunmakta