-1-
Burada diyor, yalnız ayda bir görüyoruz, güneşi, oda pek kısa bir süre için. Gözlerini ovuşturuyorsun günlerce önceden. Ama boşuna. Değişmiyor hava. Saati gelmeden görünmüyor güneş.
Sonra yapacak sürüyle iş var aydınlık kaldıkça, öyle ki birbirimize bakacak zaman bulamıyoruz bu yüzden. Tatsız olan, geceleri çalışmak gerektiğinde, ki gerkiyor, durmandan cücelerin doğması.
-2-
Kırlarda yürürken, diyor, çoğu zaman koca yığınlarla karşılaşıyoruz. Dağ bunlar ve er geç bükmen gerekiyor dizlerini. Direnmek boş, canını acıtarak bile ilerleyemezsin. Sizi üzmek için söylemiyorum bunları. Başka şeyler söyleyebilirim gerçekten üzmek istesem.
Seni düşünürken
Bir çakıl taşı ısınır içimde
Bir kuş gelir yüreğimin ucuna konar
Bir gelincik açılır ansızın
Bir gelincik sinsi sinsi kanar
Seni düşünürken
Devamını Oku
Bir çakıl taşı ısınır içimde
Bir kuş gelir yüreğimin ucuna konar
Bir gelincik açılır ansızın
Bir gelincik sinsi sinsi kanar
Seni düşünürken




'Pazarlık yok. Hep kendinden söz etmeyi de kes. Biz toplumu ilgilendirecek bilgiler istiyoruz. Kendini düşünmemek bir irade sorunudur. Herkesin derdi var. Peçeteni de doğru düzgün tut. Akan kan görenleri rahatsız ediyor.'
işte böyle bir sadeliğin adamı michaux...ve elbette fransa-fransız kokan eserler...
belki de
ne biçim çevirmişler....
Bu şiir ile ilgili 3 tane yorum bulunmakta