Uzak aşka yakarış manzumesi

' o kendini biliyora' im-? a. N. arası Gül mü zümrüt mü.monisleşme ey aşk...

Hisler raks ediyor neonların gölgesinde.Bir boşluk orda gölgemde kalakalıyor.Uzak sözcüğü ışıltılı bir şekilde atılıyor önümde.Uzaksın diye sevmiyorum tüm uzakları hatta uzamışları..

Çıldırmalar,çanını çalıyor Julyet’in esrik kalbinde…Sen sesime alışmışken, benli türküleri sazına söz ederken yoktum yanında…
Bir çırpıntılı vuruşlar sahilinde tutuluşlarımı izliyorsun Eyfel’lerden ey aşk….
Dingin bir kamarada kitledim sensizliği,her gün biraz kavuşma atıyorum ruhumun kumbarasına.
Seni andığım her ana çetele tutuyorum,tırmıkla temizliyorum sensizliğin nadaslarında kendimsizliği. Bir çizik atılsa duygularıma,her ana sen belli olursun.Beyazlarıma işlenen uzak kalışların canımı acıtmaya devam ediyor.Sonsuz ve sorunsuz bir dönüşe alışma defrensiyelim var.dönüp duruyor duruyor,gelişlerinin her hecesinden. Akış ile bakışın acı çatışmasında,sevmek varken bunca uza dönüşen buzul ayrılıklara hangi çözüm mutluluğu sulayacak.Hayal böyle geçer bu rüyamızın son gecesinde.Ay gözlerini açar, yıldız susamış gözyaşlarına, ben gider benden …
Her şeye serilmiş gelincik dönmelerine, kirazlar olmadan gelmeni bekliyor her halim.
bir gizil buluşma gerekli rüyadan uyanmamak,senli gerçeklere koşmak için.
Aşkıma kan veren bir anın asıllarına asli ve asi oluyorum.
Tutkularımı azdıran sevi besisinden, tok bir sıla süreğen beni ruh yaprağına yazıyor.

Baharlarını yaşamaya,başını omzuma koymaya,gözler yaratıldı...
Gözler ki, aşktan ekvator, beni sana böler. Bir yanım Kuzey yarım küre, uzak kalışına soğuk anlar büyüten ama gelişinin penguenlerini büyüleyen küre..
Bir yanım güney yarım küre,kavuşmanın tüm sıcaklığını kavuran safari sonrası yorgunluk kürem. Sen düşmeye gör yüreğine lavlar ekliyerek.Gayri iflah sevilerim beni sana tümlüyor.
Ben seni gördü.
Sen beni gördü
Elmayı yemedik ikiye ayırdık
Aşka kayırdık…. Aşkı ayırdık..Puslu bir efsun beni uzak ceylanların yüreğindeki kimyayı bulmaya Yakın kıldı.
Kuşkularımı yakarak, sana bakarak, aktım yapma sularda.

... ve vaki oldu ki, aşk arası aşka uzaklıklar..
Sağır bir meleğin kulağına seni söyledim, gelsin diye.Beni duymamanın sessizliğinde,sensizliğine. pişmanlığın kanatlarını taktım.Uzaklarına kendimi uçak yaptım, nefesimle havalandı, az sonra hava ve aşk boşluğundayız.Hoşluğunu artır, nazlarını azdır, süslen biraz,nemli bakışlarından gözyaşları akmasın, güzel bir havada geliyorum sana.
Huylarımın silgileriyle sildim kırılmışlıkları, imkansızlıkları. Düş dinozorunun koynunda,geceledim, heceledim seni.Çizemedim gelmelerinin son resmini, gelecek misin? Gelmeyecek misin?
mutluluğumun ince papirüsüne seni işledim bir kere. Gelsen de gelmesen de egzotik her halin canlanır arzularımda.
Kavuşmalarımın pencerelerini açık unutmuşum, sana uyandığımda her yanım sızlıyordu.

Sevilme pencerelerini kapalı tutma her an içre anlarda. Söz öze_göz düşlerini besle benim için.

Uzaklarımı cırmalayan bana dair meleksi tavırlarındı.Bu yüzden sana akışım su gibi.Berrak, akıcı, yakıcı, sürekleyici.
Bir aşk şafağında vaktim tamdır tümlendiğin her düşün türküsüne.
Tam her şey başlıyorken,sen gittin uzaklarımdan.Bir ince hayale sardım tütün olarak seni içiyorum dumanlıyım anlasana. Meçhule karıştı…Gelme çeperlerimde huylarının tüylerini bırakan anka kuşunun adı henüz konmamış aşkımıza. Genişledi rahmi buluşmalarımızın uzvu olan tutkularımız.İçimi senle doldurdum.Hoşluğun tüm şifrelerinde ne kadar uzak kalışlar buluşmlarımızın mutluluk fotoğrafını çizmese de ruhumun kenti Paris kadar yakın sana bilesin