Uyuyakala Şiiri - Mustafa Bilgiç 3

Mustafa Bilgiç 3
8

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Uyuyakala

Uyumak istemiyordum,
Aynalar izin vermedi.
Koltuk da son derece davetkâr.

Gün beni süzüyor, gözlerini kapamış,
Gece ikna çabalarından bitap düşmüş.
Ne çıkar?

Omzumdaki meleklerin iddiası sona erdi,
Sokağımın lambası rüzgârla dansa girdi.
Merhaba rüyalar.

İlk önce
Serin bir sabah karşıladı beni.
Güneş çekinmiyor,
Bacaklarını da gösteriyordu artık.
Tabi kuşlar bakmaya utanıyordu hâlâ,
Alışamamışlar olsa gerek.

Hemen biraz önümden
Ufuklara kadar tepeler
Tabur tabur dizilmiş
Kocaman bir orduyu andırıyordu.
Ordu öyle güzeldi ki
Yaraları rengarenk çiçeklerdendi
Ve bu ordunun sıhhiyecileri
Kovanlarında esir tutuluyordu.
Çünkü kesin bir emir vardı.
Belki de sıkı bir yönetim...

Derken
Sessizliğin içinden
O milyarlarca yıldır beklenen
Muazzam bir aydınlık
Kendini hiç şaşılmayacak bir şekilde
Tekrar günyüzüne çıkardı.
Döndü şöyle kendi ekseninde,
Etrafı seyretti,
Dans etti,
Gülümsedi
Ve
Yok oldu.

Kozmoloji o gün bugündür
O muhteşem ışığın kaynağını arıyor.
Çeşitli fikirler var elbette
Fakat
En sağlamı ve en kabul göreni
Kara bir delikten kendini
-Bir andan kısa da olsa-
Çıkaran bir ışık hüzmesi ihtimali.
Bilemiyorlar.
Aptallar.

Halbuki gelip de bana sorsalar
Anlatacağım onlara.
Nasıl geceleri yastığım,
Gündüzleri hırkam olduğunu ve
Olur olmadık zamanlarda
Bana sarıldığını yahut
Kolumun sırtına dolandığını.

Ah.
Anlayamadın değil mi?
Ne kadar da bencilim.
Sadece ben biliyorum ne anlattığımı.
Açayım.

Uyandım.
Öyle keyfimden falan değil.
Rüyaları herkes sever,
Hele hele benim gördüklerim gibilerini.
Fakat yine de gerçekler
Ya da tek gerçek,
Gerçeğim,
Uçurumlarda beni bekliyor.
Eğer canım sıkılır da kaçarsam
Kurtulacağım.
Kalemde kâğıtta değil ha!
Beni yalnızca o anlıyor.

Kendimi hangi ara buram buram
Bu ahşap kokan dolaba kapadım?
Kapağında hâlâ duruyor
O eskimeyen çaresiz yumrukların izi.
Tamam, biliyorum,
Engel oluyorsun ki kaçmayayım.
Fakat dostum,
Ben hep orada yaşıyorum.

Fark ettim ki
Bu gece beni aldatıyor.
Duvarlarda minik bir film izlemişim.
Tam beş boyutlu.
Pencereden süzülen rüzgâr
Saçlarımda dolanan bir el değilmiş.
Ve ışık diye hayal ettiğim
Bir ses, bir tebessüm, bir dudak,
Tepeler, arılar, uçurumlar değil.
Yalnızca bir hiçmiş.

Öyle ya
Tek çarem ölümse de
Ölmek de çare değil,
Ölmemek de...

2.9.23 Cmt.

Mustafa Bilgiç 3
Kayıt Tarihi : 19.1.2024 21:37:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!