Bugün ne olmuş ki günlerden, ben ne yapsaydım?
Işıması içime doğdu günün, ağırlaşan göz kapaklarım.
Sessiz celal ruhsal durumum kaçırılacak şeylere,
Özüme duyduğum nefrete rağmen kaçınılmaz huzur.
Boşlamak niyeti hep iki dudak arası süzülen nefesin,
Yatakla çehre arası büzüşmüş üşengeç çeneden.
Ağrılar, sancılar ve ağlamaklı huzursuzluklar,
Ayakta bile durmaya isyan eden sabahlamış ayaklar...
Şimdi bir deprem ama içe çöken,
Göğüs ortasında sanki rahme döndüren.
Aylak gezen, umursuz deha.
Keşke kafasından bir dünya gerçek olsa.
Ama yok, gelişi bile çok sonra farkedilmiş, sabahın.
Geç, geç, hep çok geç.
O kadar geç ki artık her şey çok erken,
Arası yok, uyumu yok, dengesi yok.
İnsanların hep önünde, hep ilerisinde
Ve hep gerisinde.
Toz duman, kırgınlıkların kırıkların arasından sızan,
Sinir hep, hep çok geç.
Erken olamayacak kadar geç bazen.
Uyumsuz saat.
Kayıt Tarihi : 17.1.2023 08:26:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!