uykusuzluğumla uyandım gecenin tükenmeyen sularına.
kendimle garip bir münakaşa içindeyim
adını sık kullandığımı fark ediyorum.
ben sensiz yaşayamam diyorum
ama yinede yaşıyorum
istediğim gibi yaşayamıyor olmalıyım
bizim rivayeti dünyamızda
yarinlarin tohumunu ekecektik
mevsimine, toprağına, iklimine ters,
filizlenmesini beklemek gibidir imkanlarım
bir yağmur duasında ağlama duvarına tutulmuşum...
anılarımıza inat
seni yaşamak istediklerimde yaşatacaktım
Sensizde yaşıyabiliyorum
sözlerini düşünecek kadar yaşıyorum...
bütün hayali ütopyalarım tutukluluk yaptı
şarjör dolusu umutlarımın varlığında
bir el ateş etmek istedim canıma
seni sıkmak istedim vücudumun herbir yanına
bir uyuyabilsem seninle uyanmanın zifiri sabahına
sadece uyumak istiyorum.
kendimi yalanlara göre avutmak.
kendi yanlış gerceklerimle uyuturcasına
bir rüya oluverircesine
Bir kelebek ömrü yarınlarıma...
horoz sesleri kalır geriye
sanırım geceler dayanmıyor
yıldızlar birer birer kayboluyorlar.
zamana yelken açmış yelkovan
son surat yol alıyor.
bir sabah, bir akşam...
sessizlik, çaresizlik,
suskunluk birbirini kovalıyor.
mazilerde sörf eden
hayallerim suya düşüverir
bir dalga boyunca yok olurlar.
ölüyorum demekle ölünmüyormuş
bir cehennemlik azapla
bir cennettin sonsuzluğunda bölünüyorum
ben sana ölüyorum deyip
Hala yaşayacak kadar yalancı kalmışım.
bir kefen beyazlığında ,
sana sadık kalmışken sevdalı duruşum.
hala nefes alabilecek kadar
ihanet içinde kaldım.
Bir tabut sıcaklığında damlarken tükenen ümitlerim
tükenmeyen kalemimin kağıda sarılmasında yaşatırım,
benden teğet bile gecemeyen senlilik hallerimi
oysa gönlümün cemberinde seni hapsetmişim
yaşasam sana ölürüm
ölsem sende yaşarım
Kayıt Tarihi : 29.9.2014 23:26:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!