Uykusuz Gecenin Sesi Şiiri - Mehmed Sarı

Mehmed Sarı
620

ŞİİR


8

TAKİPÇİ

Uykusuz Gecenin Sesi

Yok be gönlümün gülü
dün gece olmayıp bir türlü
uyuyamadım sıkıntıdan,
Sen git dedin ya
ipe gider gibi gittim yatağa
seni kıramadığımdan.
Hiç ayrılasım yoktu aslında
kalbinin kapısında
kanlı zincire vurulduğum
güzeller güzelinin karşısından.

Uzandım sırt üstü karanlığa
dikip gözlerimi evin damından
olmayıp göremediğim yapayalnız yıldızlara
kendi yalnızlığımı düşündüm uzun uzadıya...
Yıldızlar gibi kimsiz kimsesiz
duyumsadım yüreğimi
kulak verdim karanlığın dipsizliğine
in cin top oynuyordu dışarıda,
Pencere perdesinin yarığında
sokak lambalarının ölgün ışıltıları
ve kafamda
ve kalbimde
ve gözlerimin önünde
bomboş bir dünya...

Tıpkı ömrüm gibi düzensiz çalkantılı
ömrüm gibi taşkın ve nahoş,
Tıpkı duygularım gibi içli ve acı
tıpkı düşlerim kadar kırık dökük
tıpkı umutlarımca umutsuz ve boş...

Kayboldu tavanda gözlerim
Düşlerim yitidi tılsımını
bilinmezlikler karmaşasında
toslaya toslaya tutuculuklara...
Uzak ve ulaşılmaz bir sevda tınısı gibi
çınladı yüreğim dipten gelen bir acıyla kanayarak,
Düşlerimde ne varsa
doyum ve doyumsuzluklardan yana
yüreğinden toplayıp biriktirdiğim bugüne kadar
süpürüp götürdü gözlerimin pınarları çağlayarak...

Seni düşündüm
Eteklerinde
bahar kelebeklerince
çırpınan sevdalı duygularımı
ölüm döşeğinde can çekişen umutlarımı
ve şu doyumsuz dünyaya doymadan
geldiğim gibi gitmenin acılarını,
Bizi düşündüm
kızgınlıkları
kırgınlıkları
hastalıklı kuşkuları
hiç bir anlamı olmayan tutarsızlıkları
hiç bir güzellik içermeyen ve üstümüzde
kara bulutlar gibi dolanan ayrılıkları...

Uyuyamadım gül perim
Gece güne evrildi gün geceye yeniden
ama ben hep o bıraktığın yerdeyim...
Yanıyor gözlerim
alev almış çıra gibi kökünden
yanıyor yüreğim ateş düşmüş
yoksul harmanlarından daha beter,
Yanıyor ayaklarım, yanıyor ellerim...

Kuşlar
sabah şarkılarını unutmuşlar
kırgınlık iklimlerimizde ben yeni anladım
sabahları neden sevdayla doğmadığını güneşin,
Şafağı selamlamıyor artık seher yeli ağustosta
ve gün cehennem gibi biniyor sırtına yeşilin...

Uyuyamadım kırk yıldır yüreğimde
baharı beklercesine açılmadan kalan çiçeğim
Ayaklarım kırk yıllık sızlanışlarını taşımakta
dağ bayır sürünmemin aşkının ardısıra,
Kollarım yorgun balyozcu kollarınca
döküldü aniden iki yanıma,
Beynimde düşüncesizlik düşüncesiyle
çalkanmaktadır bir anarşi dünyası...
Ve çıkıp geldi yavaş yavaş
pasifik okyanusunun üstünden gün ışınları...

13/2/2015

Mehmed Sarı
Kayıt Tarihi : 14.2.2015 06:03:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Naime Özeren
    Naime Özeren

    Uyuyamadım gül perim
    Gece güne evrildi gün geceye yeniden
    ama ben hep o bıraktığın yerdeyim...
    Yanıyor gözlerim
    alev almış çıra gibi kökünden
    yanıyor yüreğim ateş düşmüş
    yoksul harmanlarından daha beter,
    Yanıyor ayaklarım, yanıyor ellerim...

    Sevda böyle bir şey galiba. Ne uyur, ne uyutur. Kutlarım Mehmet bey. nİCELERİNE...

    Cevap Yaz
  • Ayşe Yarman Öztekin
    Ayşe Yarman Öztekin

    Hoş bir sevda şiiriydi
    Kutlarım.
    Saygılarımla.

    Cevap Yaz
  • Sadık Turan
    Sadık Turan

    Yürek sesinizi kutlar, esenlikler dilerim. Güzel şiirdi

    Cevap Yaz
  • Sevilay Çartık
    Sevilay Çartık

    Kırk yıllık dönüşler olabiliyorsa eğer, gidenler dönebiliyormuş demek ki!
    Çok güzel anlatımdı, kutlarım...Saygılar...

    Cevap Yaz
  • Salim Erben
    Salim Erben


    insanlar vardır sayfalar dolusu yazar
    hiç birşey anlatamaz
    insanlar vardır bir satıra dünyayı sığdırır.
    Mükemmel,ancak bu kadar güzel ,
    bu kadar sıcak ,
    bu kadar içten kelimelerle anlatılabilir.
    kardeşim.şiirini alkişliyorum.ktluyorum
    ................

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (12)

Mehmed Sarı