bir tarihlerde özenle saklıyordum içimde
kararlıydım da bozulmasın diye
güzel anılarla ısınıyordum
derin sulara bırakıp onları
seyrediyordum
yıllar sonra işler biraz değişti
nesneler
kişiler
zaman
mekân
ruhumla oyun oynamaya başladılar
etik olan nedir
nedir ahlâk
kafam karıştı önce
sonraları az biraz öğrendim
ne ki çok geçti
müstakil ruhumdaki depremden
kör karanlıktan sonra gözü kamaştıran güneş
düğümlü iplerimi çözmeye kalkan aydınlık
sokak lambaları
devimleri tuhaf insanlar
şaşırmamayı öğrettiler bana
ay kiracısıydı gökyüzüyle gecenin
geceyi de ayı da sevdim
gökyüzündeki derinliği gördüm
ruhum yükseldi
göğe yakınım
sevdim
göçük altında kaldım
kırıldı yüreğim
onaramadılar
sustum
konuş dediler
konuştum
sus dediler
anlamadım bu nasıl şey
ayağıma tam uydu dediğim ayakkabı
bir gün bol geldi
giyemedim
bu nasıl yanılgı
düşündükçe
sözcükler uykularımı kaçırdı
ben de sözcüklerin uykularını kaçırmaya başladım
sonra
resmi şifacılar
çözüm aramaya kalktılar
uykusu kaçan sözcüklere
bulmuş gibi yaptılar da
deli
zır deli
zırzır deli diye üçe ayırdılar
eril dişil cinsiz gibi
teşhiste bulundular
günler geçer
acılar geçmez
virane beynimin vay haline
Kayıt Tarihi : 7.4.2008 01:48:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!