Kapanıyorlar yavaş yavaş,
Çekiyorlar kepenklerini yine.
Bak; perdeleri de indi,
Kilit vuruyorlar şimdi kapılarına.
Başladılar amansız bir yolculuğa...
Ne yolculuğuydu bu?
Bugün seviştim, yürüyüşe katıldım sonra
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Devamını Oku
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Çok güzel olmuş efendim resmen bir tavus kuşu misali yavaş yavaş açılıp son mısralarda öldürücü darbe vuruluyor okuyuculara. Aklıma bu rubai geldi nedense şiirinizi okuyunca
Dermanı sende sürükleyen de sensin beni bu derde
Aramızda bir perde var sanki söyle bu perde nerde
Perdeyi bulsam bile indiremem kusuruma bakma
Ne sen kalırsın sen de ne de ben eğer inerse perde
Şair sevgilisinden beklediği neticeyi alamamış ki aradan bir müddet geçtikten sonra başka bir rubai yazmış
İndirdim perdeyi bembeyaz tülden
Bir suret bekliyordum oluşmuş külden
Karşımda ne suret vardı ne de kül
Meğerse suret de benmişim külde ben
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta