Ellerini cebine sokmuş Mahcup bir yabancı gibi terk ederken bu şehri yaz Ona inat ıslık çalarak Meltem esintisiyle geliyor eylül... Hüzünler girdabında yoğrulurken kederler Geçiyor gözlerimden ardı sıra huzmeler Hayat dokumuş bizi gergefinde nakış nakış Bazen bahar yaşamışız, bazen de karakış.
Sıcağını önüne katmış Yaramaz bir çocuk gibi terk ederken bu şehri yaz Ona inat uslu bir eda ile Utangaç tavrıyla geliyor eylül...
Ömrüm içinde geldi belki hazan Gök açmış kapılarını yağıyor inceden baran Gözlerim yağmur gibi gözyaşı döker Saçlarım yaprak gibi tel tel yere düşer.
Ağustos böceği pişmanlığında Bitap düşmüş bir savaşçı gibi terk ederken bu şehri yaz Ona inat hasat olmuş başaklar Toprağa su vermeye, teşekküre geliyor eylül.
Sonbahar gelirken neden eleme sarılırız Ağaçlar kurudukça bizde sararır solarız. Sahilden yüzüme vururken yakamozlar Terk ediyor içimi yaza dair coşkular. Boynunu önüne düşürmüş Bir suçlu gibi terk ederken bu şehri yaz Ona inat sırtında yüküyle Sarısıyla,turuncusuyla geliyor eylül...
Ellerini cebine sokmuş
Mahcup bir yabancı gibi terk ederken bu şehri yaz
Ona inat ıslık çalarak
Meltem esintisiyle geliyor eylül...
Hüzünler girdabında yoğrulurken kederler
Geçiyor gözlerimden ardı sıra huzmeler
Hayat dokumuş bizi gergefinde nakış nakış
Bazen bahar yaşamışız, bazen de karakış.
Sıcağını önüne katmış
Yaramaz bir çocuk gibi terk ederken bu şehri yaz
Ona inat uslu bir eda ile
Utangaç tavrıyla geliyor eylül...
Ömrüm içinde geldi belki hazan
Gök açmış kapılarını yağıyor inceden baran
Gözlerim yağmur gibi gözyaşı döker
Saçlarım yaprak gibi tel tel yere düş
Ağustos böceği pişmanlığında
Bitap düşmüş bir savaşçı gibi terk ederken bu şehri yaz
Ona inat hasat olmuş başaklar
Toprağa su vermeye, teşekküre geliyor eylül.
Sonbahar gelirken neden eleme sarılırız
Ağaçlar kurudukça bizde sararır solarız.
Sahilden yüzüme vururken yakamozlar
Terk ediyor içimi yaza dair coşkular.
Boynunu önüne düşürmüş
Bir suçlu gibi terk ederken bu şehri yaz
Ona inat sırtında yüküyle
Sarısıyla,turuncusuyla geliyor eylül...