Zennehar Yılmaz - Hakkında Yazdığı Tanıtım Ya ...


Zennehar Yılmaz SEVGİVE SAYGIYLA BİR RİCAM OLACAK BENİ MERAK EDİP TANIMAYA ÇALIŞANLARDAN BEN KENDİMİ DEĞİL ŞİİRLERİMİ TANITMAK İÇİN BURDAYIM
YORUM VE ELEŞTİRİLERİNİZ İÇİN HER ZAMAN CEVAP HAKKINIZ VARDIR AMA FARKLI BİR AMAÇ KULLANILMAMASINI ÖNEMLİ RİCADA BULUNUYORUM... ŞİMDİDEN ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM SAYGILAR..........ZENNEHAR YILMAZ


sevgiyle bütünleşen kalbime damlayan her cümleyim yada bir tek damlada tümheceyim... zenno

PROFİL RESMİMDEKİ KAHVEDEN YAPMAK İSTEYENLER BU ADRESTEN EDİNEBİLİRLER http://www.imagechef.com/t/oodi/Cappuccino



GÖKDELENLER
Göme sim gelir gülüşleri rıhtımların buğra’nın na
Öpe sim gelir darbesini almış deminde hicranlar
Kopa sim gelir kim bilir kim bilir belki de göçe sim gelir
Sosunu dökmüş gibisin hayatımın gidişinle biraz acı biraz ekşi
Ama tadına doyulmaz boğmaz ama nefes aldırmaz…

Kopmaz ama bağlanmaz yeniden…
Çukurlar açar gibi gömer gibi seni gidişin hükmünde
A sasım gelir birazda darağacın ben cellâdın sen
Izdırabın olmaktan sonu hazırlamaktan korkarken
Düşüne dalan yine ben…

Aykırılanmış bir tırpan gibisin yüreğimde sıra, sıra biçip geçiyorsun
Eziyorsun toza buluyorsun gönül havanında
Işığını yok etmiş ateşböceği gibi şimdi sokaklar
Hem aramaktan korkar hem yokluğunda haykırışlar.

Saflık vardı ulu fak olmak yoktu dayanıksızdı yüreğim bilirdin.
Yıkım yedim 7,5lerle sevgi leşlerini topluyor yardım sever sevda yoksulları,
Eşkıyası olmuş dolmuş düş şehrinin gökdelenleri,
Gelişim gidişimin habercisidir aldanma gördüğün rüyaları yorumlama

Salık asılı kalmış gökdelenlerde düşüşüme sebepte nedende işte sen
Farklısına farkını yazdığın azına kanmayıp çoğumdan yoğumu çıkardığın
Boşuna yorulmasın hainliğin katilliğin kendi ellerim boğar nefesimi
Atarım gökdelenlerden çakılırcasına parçalarcasına dürtülerle kendimi…

Zennehar Yılmaz

24 Aralık 2011 Cumartesi



beğenilmek değildir niye niyet layık olabilmektir
sevmek marifet değil anu taşıya bilmektedir
korkmak ürkütücü değil tabi korkutan sen oldukca
ayrılık aykırılıyın boyunu geçerken aşk kısa maltepe
dumansız hava sahası yerine izmaritsiz banklar olsun
yalnızlık denizin ortasında susamaya benzer
tatlanmışı yanıbaşındayken tatsız aşka benzer
öğretmenler sıkı sıkı tembihlerler kitap ve defterleri kaplayın diye niye diye soran olmaz
bence bunun tek sebebi kalbinizide sımsıkı kaplayınki çok çabuk kırışıp buruşturulmasın....... Zennehar Yılmaz



UMUTSSUZLUĞA VARIŞTA YOK OLUŞ
Bazen düşüncelere dalmaktan soluksuz kalıyorum
Hayatı paylaşabilecek insanlar düşlüyorum
Kadir kıymet bilen dostlara ulaşmak zor
Kendimi bırakıyorum bir anda yine boşluklara
Düşlerime bile isyan eder gibiyim
Sitemkâr kalıyor sözlerim dilimde
Hâlbuki ufacık mutluluklar yaratmayı bilmişimdir zahir ömrümde
Memnun edici bir yanım hep olmuştur
Mutluluk her gün yaşansa anlamı olur mu diye düşünüp soruyordum kendime
Cevabı yine ben veriyorum
Her gün ağlarsan gözlerin kör olur yaşın biter
Derki yüreğim sancılı sevdalardan çıkma tebessümü aramaktan yorulma
Hayata anlam katan birleşenler değil mi?
Tatmak hissetmek inanmak hayal kırıklığı görmek görememek
Bunlar bu bileşenlerden sadece bir kaçı
Yürek gerçeğini aramaktan yorulduğundaysa
Ecelini davet etmeye başlıyor
Ruhani bir ömür arzuluyor
Çünkü belirsizdir yaşamamıştır ruhani hayatı
Sanki mutlu olacak sanıyor bütün sıkıntısı bitecekmiş gibi
Bir anlık boşluklardan kaçış gibi
Ya yalan hayatın hesabında boğulmak hiç akla gelmiyor
Gidenler sanki geri gelmiş anlatmışlar gibi
Ecele koşar gibi davet çıkarıyor
Hiç biter mi hesabı boşa harcadığım zamanın
Ya gözlerime çektirdiğim eziyet
Ya güvensiz kaldığım yüreğime çektirdiklerim
Halatını koparmış sandal gibi hırçın dalgalarla parçalanır gibiyim
Bazen tüm insanların beni anlamasını bilecekmişim gibi
Anlatıyorum çığlıklar atarak ama farkına geç varıyorum duyulmuyor nefesim
Yine yüreğime verdiğim eziyetin pişmanlığını yaşıyorum
Zararım yine kendime kimseye değil
Beni ben yapan umutlu yarınları umutla gözlerken umutsuzluğunda yok oluş…

Zennehar yılmaz












ÖLDÜKTEN SONRA
Gönlüme figan geçen bir ömür
Hükmünü kahrından aldıktan sonra
Kapattım gönlümü gelen her aşka
Ruhumu yeninden söken bir başka
Acımaz içime açtığım yara
Kudretini tanrıdan aldıktan sonra
Kıymeti olmuyor sevda çekince
Hayata küstürüp gittikten sonra
Gel demeye dilim varmıyor dünya
Sen soluksuz kendi kendine döndükten sonra
Ansızın gülünce tebessüm yüzde
Bir anda gözlerim dolup taştıktan sonra
Yaban gülü sevip koklamadıkça
Farklı tatlara erer mi yüreğim sonra
Mahşerde düşlerim yanıp durdukça
Kül olup savursam öldükten sonra
Anlamsız gelmesin hayat gözüme
Yüreğimi sevdayla yaktıktan sonra
Arzular isimden ibaret kalmış
Hislerim kaybolmuş her bir yıkışta
Bu yürek sever mi seveni gittikten sonra
Hükmü olmasın gönlüm kendine
Her dostu kendinde sevdikten sonra
Bedenim sarılır kefeni sevda
Sen bedenime kefen biçtikten sonra
Selam verdim dosta almaz geçerse
Sövmez mi ardına döndükten sonra
Ne ettim buldum ben bu figanı
Yüreğe ektiğim acı fidanı
Büyüyüp arşa ulaşmadıkça
Ruhum soğur mu senden sevdikten sonra
Haramı da varmış sevda tadının
Alamadım sevdadan ebedi muradımı
Yasaklar tat vermiş gözyaşımdan sonra
Sebebi ben miyim yoksa sılamı
Gurbeti yaktım yıktığım anda
Dönüşüm olmaz mı kül olduktan sonra
Cezvesi hayalmiş aşksa telvesi
Falına baktım gelen geçmişin
Çıkan acı olur şekersiz olduktan sonra
Kalıba döktüğüm meyvesiz hamurum
Sevdasız gönlüme dönmez mi o anda
Tanımsız kalmış kalıplar içinde
Sevgiler tattım şekersiz biçimde
Acılı çekerim hayal kurmayı
Bıkmaz mı yüreğim unutulduktan sonra
Yirmi dokuz harf yetmiyor cümle kelime
Üretemedim başka harf kendi kendime
Boşa beynimi seninle doldurduktan sonra
Farkına varmıyor cahil hayatın
Yaşayıp gidiyor her günü anı
Yaradan,dan aldığı canı kıymetin bilir öldükten sonra
Hesaba yaşadığı düştüğü anda
Cevapsız soruları kaldığı zaman
Anlıyor bedeni öldükten sonra…

Zennehar Yılmaz