Beni burada arama Arama anne Kapıda adımı sorma Saçlarına yıldız düşmüş Koparma anne ağlama.
”Kaç zamandır yüzüm tıraşlı Gözlerim şafak bekledim Uzarken ellerim kulağım kirişte Ölümü özledim anne Yaşamak isterken delice Ah... verebilseydim keşke Yüreği avucunda koşan her bir anneye Tepeden tırnağa oğla Ve kıza kesmiş bir ülkeye armağan Düşlerimle sınırsız diretmişliğimle genç Şaşkınlığımla çocuk devrederken sırdaşıma Usulca açılıverdi yanağında tomurcuk Pir Sultan'ı düşün anne, Şeyh Bedrettin'ni, Börklüce'yi İnsanları düşün anne Düşün ki yüreğin sallansın Düşün ki o an güneşli güzel günlere inanan Mutlu bir Yusufcuk havalansın.”
Beni burada arama Arama anne Kapıda adımı sorma Saçlarına yıldız düşmüş Koparma anne ağlama.
”Yani benim güzel annem Ala şafağında ülkemin yıldız uçurmak varken Oturup yıldızlar içinde kendi buruk kanımı içtim Ne garip duygu şu ölmek Öptüğüm kızlar geliyor aklıma Bir açıklaması vardır elbet... Geride masa üstünde boynu bükük kaldı kağıt kalem Bağışla beni güzel annem Oğul tadında bir mektup yazamadım diye kızma bana Elleri değsin istemedim Gözleri değsin istemedim Ağlayıp koklayacaktın Belki bir ömür taşıyacaktın koynunda Yaşamak ağrısı asıldı boynuma Oysa türkü tadında yaşamak isterdim.”
Beni burada arama Arama anne Kapıda adımı sorma Saçlarına yıldız düşmüş Koparma anne ağlama.
“Kısacası güzel annem Bir çiçeği düşünürken ürpermek yok Gülmek umut etmek, özlemek Ya da mektup beklemek Gözleri yatırıp ıraklara Ölmek ne garip şey anne Baba olamayacağım örneğin Toprak olmak ne garip şey anne Beni burada arama anne Kapıda adımı sorma Saçlarına yıldız düşmüş Koparma anne, ağlama Bekle beni anne Bir sabah çıkagelirim Bir sabah anne bir sabah Acını süpürmek için açtığında kapını...”
Beni burada arama
Arama anne
Kapıda adımı sorma
Saçlarına yıldız düşmüş
Koparma anne ağlama.
”Kaç zamandır yüzüm tıraşlı
Gözlerim şafak bekledim
Uzarken ellerim kulağım kirişte
Ölümü özledim anne
Yaşamak isterken delice
Ah... verebilseydim keşke
Yüreği avucunda koşan her bir anneye
Tepeden tırnağa oğla
Ve kıza kesmiş bir ülkeye armağan
Düşlerimle sınırsız diretmişliğimle genç
Şaşkınlığımla çocuk devrederken sırdaşıma
Usulca açılıverdi yanağında tomurcuk
Pir Sultan'ı düşün anne, Şeyh Bedrettin'ni, Börklüce'yi
İnsanları düşün anne
Düşün ki yüreğin sallansın
Düşün ki o an güneşli güzel günlere inanan
Mutlu bir Yusufcuk havalansın.”
Beni burada arama
Arama anne
Kapıda adımı sorma
Saçlarına yıldız düşmüş
Koparma anne ağlama.
”Yani benim güzel annem
Ala şafağında ülkemin yıldız uçurmak varken
Oturup yıldızlar içinde kendi buruk kanımı içtim
Ne garip duygu şu ölmek
Öptüğüm kızlar geliyor aklıma
Bir açıklaması vardır elbet...
Geride masa üstünde boynu bükük kaldı kağıt kalem
Bağışla beni güzel annem
Oğul tadında bir mektup yazamadım diye kızma bana
Elleri değsin istemedim
Gözleri değsin istemedim
Ağlayıp koklayacaktın
Belki bir ömür taşıyacaktın koynunda
Yaşamak ağrısı asıldı boynuma
Oysa türkü tadında yaşamak isterdim.”
Beni burada arama
Arama anne
Kapıda adımı sorma
Saçlarına yıldız düşmüş
Koparma anne ağlama.
“Kısacası güzel annem
Bir çiçeği düşünürken ürpermek yok
Gülmek umut etmek, özlemek
Ya da mektup beklemek
Gözleri yatırıp ıraklara
Ölmek ne garip şey anne
Baba olamayacağım örneğin
Toprak olmak ne garip şey anne
Beni burada arama anne
Kapıda adımı sorma
Saçlarına yıldız düşmüş
Koparma anne, ağlama
Bekle beni anne
Bir sabah çıkagelirim
Bir sabah anne bir sabah
Acını süpürmek için açtığında kapını...”
Söz: Nevzat Çelik
Müzik: Ahmet Kaya