John Ruskin, ünlü bir İngiliz sanat eleştirmenidir. Bir gün, Ruskin'in zengin bir arkadaşıyla akşam yemeği randevusu vardır. Arkadaşı suratı asık bir şekilde gelir. Anlaşıldığına göre, yemeğe gelirken arkadaşının göğüs cebindeki dolmakalem kırılmış ve kısa bir süre önce hediye olarak aldığı değerli bir mendilin üzerine çıkmayan Hint mürekkebi leke yapmıştı. Arkadaşı mendili çıkarıp Ruskin'e gösterir.Kumaşın ortasında çok belirgin siyah yuvarlak bir leke vardır. Adam o kadar üzülmüştür ki, yemeğine çok az dokunabilir ve eve aceleyle dönerken, mendili masanın üstünde unutur. Ruskin, çıkarken mendili yanına alır. Birkaç hafta sonra zengin arkadaşının evine bir paket teslim edilir. Açtığında, kendisini çok şaşırtan ve sevindiren bir şekilde mürekkep lekeli mendilin harika bir sanat eserine döndüğünü görür. Ruskin, biraz Hint mürekkebi almış ve yuvarlak lekeyi merkez noktası olarak kullanıp, bütün mendili kaplayan nefis bir desen çizmişti. insanlar eğer pozitif düşünürlerse ve yaratıcı davranırlarsa, olumsuzlukları başarıya dönüştürebilirler. Ruskin, arkadaşının küçük üzüntü duvarına bir kapı açarak mutluluğunu sağlamıştı. Hem özverili davranışı ile yaşamlarını zenginleştirmiş, hem de arkadaşının sevgisini kazanmıştı.
......................
Ağlamak İçin Gözden Yaş mı Akmalı?
Ağlamak için gözden yaş mı akmalı? Dudaklar gülerken, insan ağlayamaz mı? Sevmek için güzele mi bakmalı? Çirkin bir tende güzel bir ruh, kalbi bağlayamaz mı? Hasret; özlenenden uzak mı kalmaktır? Özlenen yakındayken hicran duyulamaz mı? Hırsızlık; para, malmı çalmaktır? Saadet çalmak, hırsızlık olamaz mı? Solması için gülü dalından mı koparmalı? Pembe bir gonca iken gül dalında solmaz mı? Öldürmek için silah, hançer mı olmalı? Saçlar bağ, gözler silah, gülüş, kurşun olamaz mı?
Victor Hugo
Dirime selâm vermeyen,
Ölüme de fazla yaklaşmasın!
Dostsan, ölmemi bekleme!
Haklıysam, yaşarken savun beni!
Yaşarken yanımda ol!
İnanmışsan bana, kimse çevirmesin seni yolundan!
Ve inanmamışsan, sakın rol yapma!
Her söylediğimi onaylaman sart değil...
Her yaptığımı beğenmen de gerekmez...
Dostsan, rahatça eleştir, fikrini rahatça söyle, sıkılma!
Yadırgayabilirsin beni,
Ve ben de seni tuhaf bulursam şaşırma...
Kandırmanı aslâ kabul edemem!
Her dediğini, her yaptığını hoş görürüm, ama,
Beni, bana sormadan yargılama!
Her yediğimiz aynı olmaz belki,
Her dakikamız birlikte geçmez...
Her güldüğünde gülmeyi garanti edemesem de,
Agladığında seninle birlikte oturup ağlarım...
Belki her çağırdığında gelemem fakat,
Derdine ortak ararsan, koşarım...
Ben de herkes gibi insanım elbet,
Ne göklere çıkar beni, ne de yerin dibine sok!
Senin işin bu değil!
Benim zaten bir yerim var herkes gibi yer ile gök arasında...
John Ruskin, ünlü bir İngiliz sanat eleştirmenidir.
Ölüme de fazla yaklaşmasın!
Dostsan, ölmemi bekleme!
Haklıysam, yaşarken savun beni!
Yaşarken yanımda ol!
İnanmışsan bana, kimse çevirmesin seni yolundan!
Ve inanmamışsan, sakın rol yapma!
Her söylediğimi onaylaman sart değil...
Her yaptığımı beğenmen de gerekmez...
Dostsan, rahatça eleştir, fikrini rahatça söyle, sıkılma!
Yadırgayabilirsin beni,
Ve ben de seni tuhaf bulursam şaşırma...
Kandırmanı aslâ kabul edemem!
Her dediğini, her yaptığını hoş görürüm, ama,
Beni, bana sormadan yargılama!
Her yediğimiz aynı olmaz belki,
Her dakikamız birlikte geçmez...
Her güldüğünde gülmeyi garanti edemesem de,
Agladığında seninle birlikte oturup ağlarım...
Belki her çağırdığında gelemem fakat,
Derdine ortak ararsan, koşarım...
Ben de herkes gibi insanım elbet,
Ne göklere çıkar beni, ne de yerin dibine sok!
Senin işin bu değil!
Benim zaten bir yerim var herkes gibi yer ile gök arasında...
Bir gün, Ruskin'in zengin bir arkadaşıyla akşam yemeği randevusu vardır.
Arkadaşı suratı asık bir şekilde gelir.
Anlaşıldığına göre, yemeğe gelirken arkadaşının göğüs cebindeki dolmakalem kırılmış ve kısa bir süre önce hediye olarak aldığı değerli bir mendilin üzerine çıkmayan Hint mürekkebi leke yapmıştı.
Arkadaşı mendili çıkarıp Ruskin'e gösterir.Kumaşın ortasında çok belirgin siyah yuvarlak bir leke vardır.
Adam o kadar üzülmüştür ki, yemeğine çok az dokunabilir ve eve aceleyle dönerken, mendili masanın üstünde unutur.
Ruskin, çıkarken mendili yanına alır.
Birkaç hafta sonra zengin arkadaşının evine bir paket teslim edilir.
Açtığında, kendisini çok şaşırtan ve sevindiren bir şekilde mürekkep lekeli mendilin harika bir sanat eserine döndüğünü görür.
Ruskin, biraz Hint mürekkebi almış ve yuvarlak lekeyi merkez noktası olarak kullanıp, bütün mendili kaplayan nefis bir desen çizmişti.
insanlar eğer pozitif düşünürlerse ve yaratıcı davranırlarsa, olumsuzlukları
başarıya dönüştürebilirler.
Ruskin, arkadaşının küçük üzüntü duvarına bir kapı açarak mutluluğunu sağlamıştı.
Hem özverili davranışı ile yaşamlarını zenginleştirmiş, hem de arkadaşının sevgisini kazanmıştı.
......................
Ağlamak İçin Gözden Yaş mı Akmalı?
Ağlamak için gözden yaş mı akmalı?
Dudaklar gülerken, insan ağlayamaz mı?
Sevmek için güzele mi bakmalı?
Çirkin bir tende güzel bir ruh, kalbi bağlayamaz mı?
Hasret; özlenenden uzak mı kalmaktır?
Özlenen yakındayken hicran duyulamaz mı?
Hırsızlık; para, malmı çalmaktır?
Saadet çalmak, hırsızlık olamaz mı?
Solması için gülü dalından mı koparmalı?
Pembe bir gonca iken gül dalında solmaz mı?
Öldürmek için silah, hançer mı olmalı?
Saçlar bağ, gözler silah, gülüş, kurşun olamaz mı?
Victor Hugo
Dirime selâm vermeyen,
-Alıntı-