Tel örgülerin ardından, Ayrı bir sınırda / bir birine zıt iklimler, Ve serseri yüreklerde / serseri bir sevgiye yer verdik.
İmkansızdık...
Biz bir birimizin yüreğine istemiyerek sızdık.. Kuşaklar boyu dile gelmiş büyük aşkları, Belki bende yaşarım duygusu vardı.
Şimdi ise hayal kırıklığı....
Yaşayan bilir; Doğru sanılan gözlerin de yalanı olabildiğini, Tatlı dilinde edepsizleşe bileceğini. Yüreğe giren sancıyı, Yaşayan bilir; Uyku kaçıran bu acıyı...
Su damlaları gibi kaydıp gittin avuçlarımdan. Sen aynamdın / sen kanımdın, Ekmeğimdin / aşımdın. Aşığımdın..
Yani öyle sandığımdın....
Sensiz geçen geceler şahidimdir. Tenine hasret tenime sor. Çıkar göhsümden, Sök kalbimi bak kendini göreceksin.
Ama anlamadın....
Bildiğim bir kelimenin anlamısın şimdi.. Sen beni yarı yolda, Yarı başıma bırakandın.
Hatırlar mısın? Bir gün bendeki seni sordun.. O zaman güzelliğe, Şimdi ise ayrılığa senin adını koydum..
Ayrılığın adı, Ayrılığın anlamı, Sen oldun......
24-10-2006
Can dostum edip'ten gelen ışıkla.. Ona Selam olsun...
Yarım kalmış bir duyguydu Paylaşmak istediğim, Senden sonra, Senden bana kalanla.
Kalabalık vücutlarda gezdim, Çok kişiler tanıdım Belli belirsiz kaldılar Senden sonra… Erdemliler de vardı Kişilik bozukluğu olanlar da içlerinde Dolmadı senden sonra, Yarım kalmış duygularım. Hiç bir biçimde…
Hep o yerde, Yer dediğim ki yüreğim Sen vardın.
Birine yakınlaşmaya korkuyorum aslında. Doğru kişi mi değil mi? Bilmiyorum Korku demişken, Bende korkmaya başladım Bilmeni istiyorum.
Hani yaklaşsam birine Unutur muyum diyorum. Yüreğim el vermiyor, Susuyorum.
Anlayacağın hala yalnızım, Seninleyken ve senden sonra, Yarım kalmış, Yaşanmamış duygularla...
Son bahar yaşıyorum şu günlerde Yüzüme vuruyor yalnızlığın soğukluğu. Kış'a mı yaklaşıyorum? Tenime değil Ruhuma bir kucak arıyorum / Olmuyor. Köreliyorum, Paslanıyorum, Senle yaşanmış her şeyden Uzaklaşmak istiyorum, Yapamıyorum, Korkuyorum, Üşüyorum.
Bir kez daha sarılsaydım, Bir kez daha okşasaydım saçlarını, Tutsaydım ellerini, Öpseydim dudaklarını. Ne vardı sanki çok muydun bana, Çokmu görüldün, Küçücük dünyama.
Olsaydın ağlar mıydım senden sonra, Ağlamazdım bir tanem, Olsaydın sen hayatta. Ağlamazdım çocuklar gibi Mezarının başında..
Yakındır! ! Gelebilirim her an sana!
UĞUR KILIÇ
SEN VE BEN
Adadayız bir gece, aylardan ağustos, Dolunay, yakamozlar ve hafif bir meltem Uzaklara dalıyorsun, Yaşlar boşalıyor gözlerinden… Ben sana yanığım, Sen başkasını düşlüyorsun Bana belli etmeden…
Bilemiyorum nasıl sevdin onu, Ne yaptı sana? Nasıl araladı yüreğinin kapısını? Nasıl çekip aldı seni benden?
Yaşlar boşalıyor gözlerinden… Senin yüzün ıslanıyor, Benimse kan damlıyor yüreğimden…
Hep isyanlarda bir yanım, Avunamıyorum nafile her şey… Bir çevirsen başını, baksan gözlerime, Göreceksin ki yanındayım…
Yaşlar boşalıyor gözlerinden… Sen ona ağlıyorsun, Ben medet umuyorum sözlerinden…
Bir gülüşünü görsem az biraz, Mutlu olacağını bilsem, Veririm ömrümü denizlere, Nefeslerimi yutarken sular, Yalnız adın olur andığım son kelime…
Yaşlar boşalıyor gözlerinden, Sanki kayıp gidiyorsun ellerimden..
Kaf Dağı’nın ardında olsa beklediğin Hiç durmam düşerim yollara… Deseler yer yarılmış o da girmiş içine Başlarım ellerimle toprağı kazmaya… Sen mutlu olmayacaksan eğer, Benim ne hakkım var yaşamaya…
Hala yaşlar boşalıyor gözlerinden, Gün doğmak üzere. Yıldızlar bir bir siliniyor suyun üzerinden, Sen gözlerimde kalıyorsun…
Bakma ellerimin çatlaklığına Ben gölgesiz bozkırlarda doğdum Yıllara sığmayan özlemlerim var Ben dağ adamı kentlere yabancıyım Benim köyümde yanık tezek kokusu eser Türküler söylenir pınar başlarında İlk güneş önce bana doğar Çevremde dört mevsimin izi var Ben dağ adamı kentlere yabancıyım Benim arkamdan ıslak mendileri sallayan Bana inanan bana bel bağlayan Anamla babam Birde sevdalım var Ki sen şehir kızı gününü gün ederken Biz yaşamı yarınlara sakladık Sen şehirlerin süsülü kızı Dağ adamı aşkı bilmez demişsin Biz esmer tenli Nokta benli güzelleri biliriz Sevmesini bizden öğrendi bu şehirli aaa kızım Al ibrahamla şahan Al mem-u zin-i Yanlış anlatmışlar güzelim bizi Ben dağ adamı kentlere yabancıyım Ben dağ adamı Dağ Gibiyim....
Kargaya yavrusu şahan, Kirpiye pamuk yumağı gibi gelir... Belki bu yüzden Ruhum gözlerine esir...
Şimdi uzaklardasın Sıcak yüreğimde taşırken seni Sen soğumaktasın.
Seviyorum seni..........
Kanma hayata İnanma yalanlara O gördüğün bir oyun Bir sinama sahnesi Başroldeki aktör Figüran gerisi
Seviyorum seni..........
Anlatamam Anlatsam anlayamasın Anlaman için Gözlerime bakman lazım
Sen; Beni düşünen, Kendini düşündüren sevgili. Umut dolu yarınlar armağan ediyorum sana. Sen güven, Sen korkma, Sen Şaşkınlığı suskunluğa dönüşen sevgili, Sessizken, Ben gözlerinden, Okudum sevgini. Sen, Güzelliğe adını verdiğim sevgili..
UĞUR KILIÇ Bir kadını sevmek kolay Zor olan onu yaşamak
Gidiyorum, Belki birgün dönerim diye sana veda etmeden. Gidiyorum, Dönmem sen bir gün gel demeden.
Gidiyorum, Arkamda ne bıraktığımdan habersiz. Gidiyorum, Bir yetim yokluğu misali kimsesiz.
Gidiyorum, Bir söze yıktığın sevgiden. Gidiyorum, Sana boyun eğmeden.
Gidiyorum, Terk ediyorum bu sevdiğim şehri. Giderken bu şehre gömüyorum, Sen dolu yüreğimi.
Gidiyorum, Gözün aydın istediğin bu muydu? Zaten bitti deyişin, Ömrümün sonuydu.
Gidiyorum, Kokum kaldı odanda. Gidiyorum sevdiğim, Gidiyorum artık elveda.
Uğur Kılıç
SEVGi limanıdır bu, sensiz ve sessiz, Gelsen de, gelmesen de...
Bekliyorum... Öyle bir havada gel ki, Vazgeçmek mümkün olmasyn.
Orhan Veli Kanık
Ateş bir gün suyu görmüş yüce dağların ardında Sevdalanmış onun deli dalgalarına. Hırçın hırçın kayalara vuruşuna, Yüreğindeki duruluğa Demiş ki suya: Gel sevdalım ol, Hayatıma anlam veren mucizem ol...
Su dayanamamış ateşin gözlerindeki sıcaklığa Al demiş; Yüreğim sana armağan... Sarılmış ateşle su birbirlerine Sıkıca, kopmamacasına...
Zamanla su, buhar olmaya, Ateş, kül olmaya başlamış. Ya kendisi yok olacakmış, ya aşkı... Baştan alınlarına yazılmış olan kaderi de Yüreğindeki kederi de Alıp gitmiş uzak diyarlara su...
Ateş kızmış, ateş yakmış ormanları... Aramış suyu diyarlar boyu, Günler boyu, geceler boyu Bir gün gelmiş, suya varmış yolu Bakmış o duru gözlerine suyun, Biraz kırgın, biraz hırçın.
Ve o an anlamış; Aşkın bazen gitmek olduğunu. Ama gitmenin yitirmek olmadığını.... Ateş durmuş, susmuş, sönmüş aşkıyla.
İşte o zamandan beridir ki: Ateş sudan, Su ateşden kaçar olmuş..
Ateşin yüreğini sadece su, Suyun yüreğini Sadece ateş alır olmuş...
Özlemekte Güzel Özlenen Sen Olunca Adiloş Bebeğin Ninnisi
Doğdun, Üç gün aç tutuk Üç gün meme vermedik sana Adiloş bebem, Hasta düşmeyesin diye, Töremiz böyle diye, Saldır şimdi memeye, Saldır da büyü...
Bunlar, Engerekler ve çıyanlardır, Bunlar, Aşımıza ekmeğimize Göz koyanlardır, Tanı bunları, Tanı da büyü...
Bu,namustur Künyemize kazılmış, Bu da sabır, Ağulardan süzülmüş. Sarıl bunlara, Sarıl da büyü.
Ahmed ARIF
Kardelen Ve Hercai
Çok uzun yıllar önce iki kır çiçeği birbirlerine aşık olurlar, Her bahar diğer çiçekler gibi onlar da açıp güneşe merhaba derler. Fakat bir bahar başlangıcı bu çiçeklerden biri diğerine;
'Biz diğer çiçekler gibi bu bahar açmayalım, Kışın ortasında herkesin soğuktan kaçtığı karlı günlerde açalım ki bütün doğa bize ait olsun' der.
Ve ikisi de o bahar açmamaya karar verirler.
Biri açmak için kışın gelmesini ve karın yağmasını beklerken, diğeri o yaz açar.
O gün bügündür karda açan ve sevgilisini bekleyen çiçeğe KARDELEN, Sevgilisini yarı yolda bırakan çiçeğe de HERCAİ denilir. İ
İşte bu yüzden hayırsız sevgiliye Hercai diye hitap edilir.
Hayatı Seviyorum.... Çünkü, İçinde Sen Varsın.......
Bir Şiir Okudum Şair; ''Kar Çiçekleri Kadar Güzelsin'' Demis Sevdigine Ben Sana Diyemem Bizim Oralarda Kislar Yaman Olur Karlar Diz Boyu Kisin Hiç Bir Çiçek Görülmez Kisin Gördügüm Tek Çiçek Sensin.........
AHMET ÜNAL ÇAM
Kor Kızılı Yalnızlığım...!
Kor kızılı yalnızlığım vardır benim; Bilir misin! ? Yüreğimin tam ortasında, Ellerine aldığında seni yakan... Uzaktan ısıtsın avuçlarını... Ya da sokakta yürürken yalnızbaşıma; Dilimde çaldığım ıslıklar vardır; Hüzün dolu, Keder dolu, Sen dolu...
Yaman sevdalara düşmüş; Bu yorgun, Bu bitmiş, Bu kendini bilmez yüreğim... Her seferinde tökezleyip düşmüş; Biryerleri kanamış, Biryerleri acımış her seferinde... ...Ve yeniden; Bir anka kuşu gibi, Kendini, kendi küllerinden yaratmış...
Senin o ağlarken söylediğin sözler; Şimdi dün gibi aklımda... 'Keşke! ' diyerek vuruyorsam dizlerime; Sebebi sen... 'Keşke! ' diyerek sıkıyorsam yumruklarımı; ...Ve bir-iki damla da ben ağlıyorsam; 'Seviyorum' demeye korkar oldum yıllardır... Yıllardır bir sen, Yıllardır bir senin sıcaklığın, Eksikmiş demek ki bende...
Ama biliyorum, vermeyeceksin... Ben bir eskici... Sen eski olmayan bir yürek taşıyorsun Sol yanında... Benim yüreğimi elime alıp da taşıdığım gibi, Buramda...
Kor kızılı yalnızlığım vardır benim; Bilir misin! ? Yüreğimin tam ortasında, Ellerine aldığında seni yakan... Uzaktan ısıtsın avuçlarını... Ya da sokakta yürürken yalnızbaşıma; Dilimde çaldığım ıslıklar vardır; Hüzün dolu, Keder dolu, Sen dolu...
Mail Adresim
Ayrılığın adı sen oldun....
Tel örgülerin ardından,
Ayrı bir sınırda / bir birine zıt iklimler,
Ve serseri yüreklerde / serseri bir sevgiye yer verdik.
İmkansızdık...
Biz bir birimizin yüreğine istemiyerek sızdık..
Kuşaklar boyu dile gelmiş büyük aşkları,
Belki bende yaşarım duygusu vardı.
Şimdi ise hayal kırıklığı....
Yaşayan bilir;
Doğru sanılan gözlerin de yalanı olabildiğini,
Tatlı dilinde edepsizleşe bileceğini.
Yüreğe giren sancıyı,
Yaşayan bilir;
Uyku kaçıran bu acıyı...
Su damlaları gibi kaydıp gittin avuçlarımdan.
Sen aynamdın / sen kanımdın,
Ekmeğimdin / aşımdın.
Aşığımdın..
Yani öyle sandığımdın....
Sensiz geçen geceler şahidimdir.
Tenine hasret tenime sor.
Çıkar göhsümden,
Sök kalbimi bak kendini göreceksin.
Ama anlamadın....
Bildiğim bir kelimenin anlamısın şimdi..
Sen beni yarı yolda,
Yarı başıma bırakandın.
Hatırlar mısın?
Bir gün bendeki seni sordun..
O zaman güzelliğe,
Şimdi ise ayrılığa senin adını koydum..
Ayrılığın adı,
Ayrılığın anlamı,
Sen oldun......
24-10-2006
Can dostum edip'ten gelen ışıkla..
Ona Selam olsun...
UĞUR KILIÇ
KATAGORİDEN MÜZİK SEÇİNİZ
*Radyo Dinleyin*
*Show Radyo**Radyo Capital*
Power XL*Powerturk*Alem Fm*
Yarım kalmış bir duyguydu
Paylaşmak istediğim,
Senden sonra,
Senden bana kalanla.
Kalabalık vücutlarda gezdim,
Çok kişiler tanıdım
Belli belirsiz kaldılar
Senden sonra…
Erdemliler de vardı
Kişilik bozukluğu olanlar da içlerinde
Dolmadı senden sonra,
Yarım kalmış duygularım.
Hiç bir biçimde…
Hep o yerde,
Yer dediğim ki yüreğim
Sen vardın.
Birine yakınlaşmaya korkuyorum aslında.
Doğru kişi mi değil mi? Bilmiyorum
Korku demişken,
Bende korkmaya başladım
Bilmeni istiyorum.
Hani yaklaşsam birine
Unutur muyum diyorum.
Yüreğim el vermiyor,
Susuyorum.
Anlayacağın hala yalnızım,
Seninleyken ve senden sonra,
Yarım kalmış,
Yaşanmamış duygularla...
Son bahar yaşıyorum şu günlerde
Yüzüme vuruyor yalnızlığın soğukluğu.
Kış'a mı yaklaşıyorum?
Tenime değil
Ruhuma bir kucak arıyorum / Olmuyor.
Köreliyorum,
Paslanıyorum,
Senle yaşanmış her şeyden
Uzaklaşmak istiyorum,
Yapamıyorum,
Korkuyorum,
Üşüyorum.
Bir kez daha sarılsaydım,
Bir kez daha okşasaydım saçlarını,
Tutsaydım ellerini,
Öpseydim dudaklarını.
Ne vardı sanki çok muydun bana,
Çokmu görüldün,
Küçücük dünyama.
Olsaydın ağlar mıydım senden sonra,
Ağlamazdım bir tanem,
Olsaydın sen hayatta.
Ağlamazdım çocuklar gibi
Mezarının başında..
Yakındır! ! Gelebilirim her an sana!
UĞUR KILIÇ
SEN VE BEN
Adadayız bir gece, aylardan ağustos,
Dolunay, yakamozlar ve hafif bir meltem
Uzaklara dalıyorsun,
Yaşlar boşalıyor gözlerinden…
Ben sana yanığım,
Sen başkasını düşlüyorsun
Bana belli etmeden…
Bilemiyorum nasıl sevdin onu,
Ne yaptı sana?
Nasıl araladı yüreğinin kapısını?
Nasıl çekip aldı seni benden?
Yaşlar boşalıyor gözlerinden…
Senin yüzün ıslanıyor,
Benimse kan damlıyor yüreğimden…
Hep isyanlarda bir yanım,
Avunamıyorum nafile her şey…
Bir çevirsen başını, baksan gözlerime,
Göreceksin ki yanındayım…
Yaşlar boşalıyor gözlerinden…
Sen ona ağlıyorsun,
Ben medet umuyorum sözlerinden…
Bir gülüşünü görsem az biraz,
Mutlu olacağını bilsem,
Veririm ömrümü denizlere,
Nefeslerimi yutarken sular,
Yalnız adın olur andığım son kelime…
Yaşlar boşalıyor gözlerinden,
Sanki kayıp gidiyorsun ellerimden..
Kaf Dağı’nın ardında olsa beklediğin
Hiç durmam düşerim yollara…
Deseler yer yarılmış o da girmiş içine
Başlarım ellerimle toprağı kazmaya…
Sen mutlu olmayacaksan eğer,
Benim ne hakkım var yaşamaya…
Hala yaşlar boşalıyor gözlerinden,
Gün doğmak üzere.
Yıldızlar bir bir siliniyor suyun üzerinden,
Sen gözlerimde kalıyorsun…
Yavuz Bayram Çalışkan
Tiklayin
ANİMASYON ŞİİRLER
ANİMASYON HİKAYE
Anne Sevgisi
Bakma ellerimin çatlaklığına
Ben gölgesiz bozkırlarda doğdum
Yıllara sığmayan özlemlerim var
Ben dağ adamı kentlere yabancıyım
Benim köyümde yanık tezek kokusu eser
Türküler söylenir pınar başlarında
İlk güneş önce bana doğar
Çevremde dört mevsimin izi var
Ben dağ adamı kentlere yabancıyım
Benim arkamdan ıslak mendileri sallayan
Bana inanan bana bel bağlayan
Anamla babam
Birde sevdalım var
Ki sen şehir kızı gününü gün ederken
Biz yaşamı yarınlara sakladık
Sen şehirlerin süsülü kızı
Dağ adamı aşkı bilmez demişsin
Biz esmer tenli
Nokta benli güzelleri biliriz
Sevmesini bizden öğrendi bu şehirli aaa kızım
Al ibrahamla şahan
Al mem-u zin-i
Yanlış anlatmışlar güzelim bizi
Ben dağ adamı kentlere yabancıyım
Ben dağ adamı Dağ Gibiyim....
Kargaya yavrusu şahan,
Kirpiye pamuk yumağı gibi gelir...
Belki bu yüzden
Ruhum gözlerine esir...
Şimdi uzaklardasın
Sıcak yüreğimde taşırken seni
Sen soğumaktasın.
Seviyorum seni..........
Kanma hayata
İnanma yalanlara
O gördüğün bir oyun
Bir sinama sahnesi
Başroldeki aktör
Figüran gerisi
Seviyorum seni..........
Anlatamam
Anlatsam anlayamasın
Anlaman için
Gözlerime bakman lazım
Sen;
Beni düşünen,
Kendini düşündüren sevgili.
Umut dolu yarınlar armağan ediyorum sana.
Sen güven,
Sen korkma,
Sen
Şaşkınlığı suskunluğa dönüşen sevgili,
Sessizken,
Ben gözlerinden,
Okudum sevgini.
Sen,
Güzelliğe adını verdiğim sevgili..
UĞUR KILIÇ
Bir kadını sevmek kolay
Zor olan onu yaşamak
Gidiyorum,
Belki birgün dönerim diye sana veda etmeden.
Gidiyorum,
Dönmem sen bir gün gel demeden.
Gidiyorum,
Arkamda ne bıraktığımdan habersiz.
Gidiyorum,
Bir yetim yokluğu misali kimsesiz.
Gidiyorum,
Bir söze yıktığın sevgiden.
Gidiyorum,
Sana boyun eğmeden.
Gidiyorum,
Terk ediyorum bu sevdiğim şehri.
Giderken bu şehre gömüyorum,
Sen dolu yüreğimi.
Gidiyorum,
Gözün aydın istediğin bu muydu?
Zaten bitti deyişin,
Ömrümün sonuydu.
Gidiyorum,
Kokum kaldı odanda.
Gidiyorum sevdiğim,
Gidiyorum artık elveda.
Uğur Kılıç
SEVGi limanıdır bu, sensiz ve sessiz,
Gelsen de, gelmesen de...
Bekliyorum...
Öyle bir havada gel ki,
Vazgeçmek mümkün olmasyn.
Orhan Veli Kanık
Ateş bir gün suyu görmüş yüce dağların ardında
Sevdalanmış onun deli dalgalarına.
Hırçın hırçın kayalara vuruşuna,
Yüreğindeki duruluğa
Demiş ki suya:
Gel sevdalım ol,
Hayatıma anlam veren mucizem ol...
Su dayanamamış ateşin gözlerindeki sıcaklığa
Al demiş;
Yüreğim sana armağan...
Sarılmış ateşle su birbirlerine
Sıkıca, kopmamacasına...
Zamanla su, buhar olmaya,
Ateş, kül olmaya başlamış.
Ya kendisi yok olacakmış, ya aşkı...
Baştan alınlarına yazılmış olan kaderi de
Yüreğindeki kederi de
Alıp gitmiş uzak diyarlara su...
Ateş kızmış, ateş yakmış ormanları...
Aramış suyu diyarlar boyu,
Günler boyu, geceler boyu
Bir gün gelmiş, suya varmış yolu
Bakmış o duru gözlerine suyun,
Biraz kırgın, biraz hırçın.
Ve o an anlamış;
Aşkın bazen gitmek olduğunu.
Ama gitmenin yitirmek olmadığını....
Ateş durmuş, susmuş, sönmüş aşkıyla.
İşte o zamandan beridir ki:
Ateş sudan,
Su ateşden kaçar olmuş..
Ateşin yüreğini sadece su,
Suyun yüreğini
Sadece ateş alır olmuş...
Özlemekte Güzel
Özlenen Sen Olunca
Adiloş Bebeğin Ninnisi
Doğdun,
Üç gün aç tutuk
Üç gün meme vermedik sana
Adiloş bebem,
Hasta düşmeyesin diye,
Töremiz böyle diye,
Saldır şimdi memeye,
Saldır da büyü...
Bunlar,
Engerekler ve çıyanlardır,
Bunlar,
Aşımıza ekmeğimize
Göz koyanlardır,
Tanı bunları,
Tanı da büyü...
Bu,namustur
Künyemize kazılmış,
Bu da sabır,
Ağulardan süzülmüş.
Sarıl bunlara,
Sarıl da büyü.
Ahmed ARIF
Kardelen Ve Hercai
Çok uzun yıllar önce iki kır çiçeği birbirlerine aşık olurlar,
Her bahar diğer çiçekler gibi onlar da açıp güneşe merhaba derler.
Fakat bir bahar başlangıcı bu çiçeklerden biri diğerine;
'Biz diğer çiçekler gibi bu bahar açmayalım,
Kışın ortasında herkesin soğuktan kaçtığı karlı günlerde açalım ki bütün doğa bize ait olsun' der.
Ve ikisi de o bahar açmamaya karar verirler.
Biri açmak için kışın gelmesini ve karın yağmasını beklerken, diğeri o yaz açar.
O gün bügündür karda açan ve sevgilisini bekleyen çiçeğe KARDELEN,
Sevgilisini yarı yolda bırakan çiçeğe de HERCAİ denilir. İ
İşte bu yüzden hayırsız sevgiliye Hercai diye hitap edilir.
Hayatı Seviyorum....
Çünkü,
İçinde Sen Varsın.......
Bir Şiir Okudum
Şair;
''Kar Çiçekleri Kadar Güzelsin''
Demis Sevdigine
Ben Sana Diyemem
Bizim Oralarda Kislar Yaman Olur
Karlar Diz Boyu
Kisin Hiç Bir Çiçek Görülmez
Kisin Gördügüm Tek Çiçek
Sensin.........
AHMET ÜNAL ÇAM
Kor Kızılı Yalnızlığım...!
Kor kızılı yalnızlığım vardır benim;
Bilir misin! ?
Yüreğimin tam ortasında,
Ellerine aldığında seni yakan...
Uzaktan ısıtsın avuçlarını...
Ya da sokakta yürürken yalnızbaşıma;
Dilimde çaldığım ıslıklar vardır;
Hüzün dolu,
Keder dolu,
Sen dolu...
Yaman sevdalara düşmüş;
Bu yorgun,
Bu bitmiş,
Bu kendini bilmez yüreğim...
Her seferinde tökezleyip düşmüş;
Biryerleri kanamış,
Biryerleri acımış her seferinde...
...Ve yeniden;
Bir anka kuşu gibi,
Kendini, kendi küllerinden yaratmış...
Senin o ağlarken söylediğin sözler;
Şimdi dün gibi aklımda...
'Keşke! ' diyerek vuruyorsam dizlerime;
Sebebi sen...
'Keşke! ' diyerek sıkıyorsam yumruklarımı;
...Ve bir-iki damla da ben ağlıyorsam;
'Seviyorum' demeye korkar oldum yıllardır...
Yıllardır bir sen,
Yıllardır bir senin sıcaklığın,
Eksikmiş demek ki bende...
Ama biliyorum, vermeyeceksin...
Ben bir eskici...
Sen eski olmayan bir yürek taşıyorsun
Sol yanında...
Benim yüreğimi elime alıp da taşıdığım gibi,
Buramda...
Kor kızılı yalnızlığım vardır benim;
Bilir misin! ?
Yüreğimin tam ortasında,
Ellerine aldığında seni yakan...
Uzaktan ısıtsın avuçlarını...
Ya da sokakta yürürken yalnızbaşıma;
Dilimde çaldığım ıslıklar vardır;
Hüzün dolu,
Keder dolu,
Sen dolu...
Ali Altınlı
Sayfami Ziyaret Eden
Kisisiniz
Tıkla
Midi İndirİngilizce Sözlük
Tıkla
Aksaray-68-hasret-ozlem
Grubuna Bekleriz