merhabalarr millettt yaşamayı seven,insanlara değer veren,adam gibi konuşmak isteyenlerle muhabbet etmek istiyorum...eğer sizde isterseniz.. :)) burdayım kendinize iyi bakın yüreğinizdeki umut hep sizinle olsunn... Ben Senden Önce Ölmek İsterim... ve tam bir nazım hikmet delisiyimmmm
Dünyanın cesur ulusları yoktu,cesur insanları vardı.
Onlar, aşkın ve hayatın havarileri, büyük serüvencilerdi.
Onlar, bu ihtiyar cadının maskesini parçalamak ve yeryüzü denilen
cenneti bize sunmak istediler. Bütün ömürleri
bu kavgayla geçti. Ne adları vardı onların,
ne ulusları, ne dinleri, ne de anıtları.
Ama biz onlar için ölüm fermanları hazırlayıp görkemli mangalar
kurduk. Savaşlar açtık peşpeşe. Kentleri ele geçirip vahşi bir hayvan
gibi avladık onları. Nerede görülseler
kurşuna dizdik ve süslü kemerler yaptık onların kafa derilerinden.
Biz cellattık ve tarih suratımıza tükürürken,
Bir kez bile bağışlanmayı istemedi onlar.
Derler ki, son büyük serüvenci yaralıdır hala…” Ulvi ATEŞ
Ben senden önce ölmek isterim. Gidenin arkasından gelen gideni bulacak mi zannediyorsun? Ben zannetmiyorum bunu. İyisi mi, beni yaktırırsın, odanda ocağın üstüne korsun içinde bir kavanozun. Kavanoz camdan olsun, şeffaf, beyaz camdan olsun ki içinde beni görebilesin Fedakârlığımı anlıyorsun: vazgeçtim toprak olmaktan, vazgeçtim çiçek olmaktan senin yanında kalabilmek için. Ve toz oluyorum yaşıyorum yanında senin. Sonra, sende ölünce kavanozuma gelirsin. Ve orada beraber yaşarız .......... ..........
merhabalarr millettt yaşamayı seven,insanlara değer veren,adam gibi konuşmak isteyenlerle muhabbet etmek istiyorum...eğer sizde isterseniz.. :)) burdayım
kendinize iyi bakın yüreğinizdeki umut hep sizinle olsunn...
Ben Senden Önce Ölmek İsterim... ve tam bir nazım hikmet delisiyimmmm
Dünyanın cesur ulusları yoktu,cesur insanları vardı.
Onlar, aşkın ve hayatın havarileri, büyük serüvencilerdi.
Onlar, bu ihtiyar cadının maskesini parçalamak ve yeryüzü denilen
cenneti bize sunmak istediler. Bütün ömürleri
bu kavgayla geçti. Ne adları vardı onların,
ne ulusları, ne dinleri, ne de anıtları.
Ama biz onlar için ölüm fermanları hazırlayıp görkemli mangalar
kurduk. Savaşlar açtık peşpeşe. Kentleri ele geçirip vahşi bir hayvan
gibi avladık onları. Nerede görülseler
kurşuna dizdik ve süslü kemerler yaptık onların kafa derilerinden.
Biz cellattık ve tarih suratımıza tükürürken,
Bir kez bile bağışlanmayı istemedi onlar.
Derler ki, son büyük serüvenci yaralıdır hala…”
Ulvi ATEŞ
Ben
senden önce ölmek isterim.
Gidenin arkasından gelen
gideni bulacak mi zannediyorsun?
Ben zannetmiyorum bunu.
İyisi mi,
beni yaktırırsın,
odanda ocağın
üstüne korsun
içinde bir kavanozun.
Kavanoz camdan olsun,
şeffaf,
beyaz camdan olsun
ki içinde beni görebilesin
Fedakârlığımı anlıyorsun:
vazgeçtim toprak olmaktan,
vazgeçtim çiçek olmaktan
senin yanında kalabilmek için.
Ve toz oluyorum
yaşıyorum yanında senin.
Sonra, sende ölünce
kavanozuma gelirsin.
Ve orada beraber yaşarız
..........
..........
Nazım Hikmet Ran