© Copyright Antoloji.Com 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Antoloji.Com'a aittir. Sitemizde yer alan şiirlerin telif hakları şairlerin kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Yine gece, yine karanlık
Ve yine seni anlatmanın beyhude çabası.
Mevsimi geçmiş bir ilkbahar sancısı
İliklerimde.
Hasret sahasının çare bilmez sürgünüyüm belki,
Belki de bir şiirin en sır satırı.
En hüzünlü notası bir şarkının.
Ya da kaderimden kederli bir gözyaşı damlası.
Ayrılık yokuşlarında kime yüklersen
Yokluğun bedelini
İşte benim.
Ve ne söylesem yalana düşer yolu hep
Hazana gebe nisan akşamlarında.
Sonu uçurum gözlerinin.
Yalnız sendin yalnızken düşlediğim,
Her çözümün ortasında dolandığım,
Bakışlarında uçurumlar göze aldığım.
Şair sözüdür şiir dediğin
Ki elbet yalan olacak biraz da
Her doğrunun sonu,
Her mısranın bir satırı.
Ve hep hasrete düşecek elbet yolu.
Tarihe yaralar düşülecek
Kanamalı şiirler kılığında.
Bedeli ağırdır giderayak bir gönül kıpırdanmasının.
Sonu hüsrandır beklenmedik bir ürperişin.
Biz de geçiyorduk uğradık bu sevdaya,
Kalıcı değildik.
Bizde baki olan hüsrandır zaten.
Ne kadarını konuştuk sustuklarımızın,
Ne kadar yaraladık birbirimizi
Her bakışta.
Yalana dolanan dilim
Ayrılığın yalancısı.
Ne okyanuslar, ne çöller aştım gözlerinde.
Ne cehennemlerden kaçtım saçlarının darağacında.
Ne gemiler gördüm asırlık tufanlara tutulmuş.
Kendime ağıt yaktım bazen
Kendi mezar taşımın başında.
Ellerimle gömdüm umutlarımı bazen.
Yokluğunla bir oldum.
Vuruldum, yıkıldım bazen.
Merhem damıttım gözyaşlarımdan kimi zaman,
Kimi zaman kendim açtım yaramı
İrin akıttım yüreğime.
Şimdi ne söylenecek bir söz
Ne de ağlayacak gözyaşı var bende.
Sadece yasak bir sevda ağıtı
Sessiz sedasız söylenen
Duyuyor musun?