Suskunum Artık - Hakkında Yazdığı Tanıtım Yazısı

seni özlemenin
ne demek olduğunu sor bana
yetmişiki dilde anlatabilirim sana
kitabını yazabilirim sayfalarca
yalnızlığın rezilliğini
kokuşmuşluğunu
ve çıplaklığını da.
ama hiç kimse
kavuşmanın güzelliğini
sormasın bana anlatamam
ben sana hiç kavuşmadım ki
bilmiyorum
dudakların nasıldır
sıcak mı ateş topu kadar
yoksa soğuk mu
buza kesmiş bir bardak su gibi
kıvrımlarına
kırmızı karanfiller mi tutunmuş
küle gizlenmiş kor mu var
tenime değdiğinde dudakların
cemre mi düşer bedenime
mızrap değen bir saz teli gibi
titrermi yüreğim bilmiyorum
ben hiç dudaklarına dokunmadım ki
sevgiyle sardığında kolların
ürkek ceylanlar
nasıl kurtulur tuzağından
dolu yemiş yaprak gibi
nasıl titrer bir yürek
ellerin nasıl okşar bir bedeni
goncalar
nasıl güle döner sıcaklığınla bilmiyorum
ben sana hiç sarılıp yatmadım ki
kısacası
tatmadım kavuşmayı anlatamam
ama
seni özlemenin kitabını yazzabilirim
anlatabilirim daldaki kuşa topraktaki solucana
yokluğunda yıllardır
özlemine dayanmayı öğrendim
yokluğuna katlanmayı
aşağılık avunmayı öğrendim nasılsa
ustası oldum beklemenin
tükenmek pahasına
ama hiç kimse kavuşmayı
iki derenin birbirine karışıp
sarmaş dolaş aktığı yatağın yorgunluğunu
sormasın bana anlatamam
çünkü senle ben
ayrı kaynaktan doğmuş
sularında hasretler taşıyan
başka denizlere koşan iki ırmağız
birbirimize uzak topraklarda tüketirken yılları
aynamızda aynı gökyüzünü yansıtırız
işte onun için
nasıl sığar iki nehir bir yatağa bilmiyorum
seninle
hiç aynı yatakta coşmadım ki
sen bana yalnızca
ve sadece
kahpe sensizliği
rezil beklemeyi özlemeyi sor
tanrı şahidimdir
kurda kuşa
dağa taşa bile anlatabilirim...