Uzun süredir ayrı kaldığım bir arkadaşa merhaba demek kadar hüzünlü yazmak, başka şeylerde arıyorum küçük heyecanımı, kendimi, tatmin duygumu... her neyse, yazmak son çare veya hiç başvurulmaması gereken. Kanımın zehirlendiğini hissettiğim an alıyorum kalemi, hiç bırakmak istemediğim bir şey gibi sıkıyorum, bastırıyorum yüreğime neden sonra hiç bir şey olmamış gibi bırakıveriyorum kirli masama ve bidaha uzun zaman elime almıyorum. Özlemsiz tutkular böyle şeyler olsa gerek, aklımdan geçen eski bir melodi var “yemin etme tutamazsın, yüz çevirsen duramazsın” diye devam eden. İçimden herşeye boşvermek geliyor, uzun zaman önce yazılmış taş tabletler gibiyim; bir şekilde çözmeliyim bu masalı ve kendime gelmeliyim. zor bir anı canlandırırken düşüncelerimi kaybettim hepsi mayına çarpmış gibi parçalara bölündü, içini acıtıyor birşeylere devam etme isteği insanın, mecbur olma isteği, aidiyet duygusu, ben buyum yazısı.
Hepsi hepsi iki satır hayat, neden hayır demeyi bilemediğim bir tesadüfün sonunda başlamış bir kelime oyunu, bitmeyen hikayenin hep başında çarpan bir kalp, yorgun bir ruh, acıdan zevk alan bir sadist, patlamaya hazır olup hiç patlayamayacığını bilen bir bomba, öleceği günü bilen bir fani, acı gerçeklerden çelenk yapılmış bir gün ve çiçekleri tek tek koklayan bir insan... hepsi hepsi isteksiz bir yaşam...............................
Benim Hikayem Kötü Olanı...
Uzun süredir ayrı kaldığım bir arkadaşa merhaba demek kadar hüzünlü yazmak, başka şeylerde arıyorum küçük heyecanımı, kendimi, tatmin duygumu... her neyse, yazmak son çare veya hiç başvurulmaması gereken. Kanımın zehirlendiğini hissettiğim an alıyorum kalemi, hiç bırakmak istemediğim bir şey gibi sıkıyorum, bastırıyorum yüreğime neden sonra hiç bir şey olmamış gibi bırakıveriyorum kirli masama ve bidaha uzun zaman elime almıyorum. Özlemsiz tutkular böyle şeyler olsa gerek, aklımdan geçen eski bir melodi var “yemin etme tutamazsın, yüz çevirsen duramazsın” diye devam eden. İçimden herşeye boşvermek geliyor, uzun zaman önce yazılmış taş tabletler gibiyim; bir şekilde çözmeliyim bu masalı ve kendime gelmeliyim. zor bir anı canlandırırken düşüncelerimi kaybettim hepsi mayına çarpmış gibi parçalara bölündü, içini acıtıyor birşeylere devam etme isteği insanın, mecbur olma isteği, aidiyet duygusu, ben buyum yazısı.
Hepsi hepsi iki satır hayat, neden hayır demeyi bilemediğim bir tesadüfün sonunda başlamış bir kelime oyunu, bitmeyen hikayenin hep başında çarpan bir kalp, yorgun bir ruh, acıdan zevk alan bir sadist, patlamaya hazır olup hiç patlayamayacığını bilen bir bomba, öleceği günü bilen bir fani, acı gerçeklerden çelenk yapılmış bir gün ve çiçekleri tek tek koklayan bir insan... hepsi hepsi isteksiz bir yaşam...............................
-BTS-