Smooth Passage - Hakkında Yazdığı Tanıtım Yazısı


Smooth Passage
Seni öpersem, dokunuşun farkına varırsın., aşkımın değil. O aşk çok ince bir şeydir. Ve
aşkımın farkına varmazsan öpücük yalnızca ölü birşeydir, hiçbir anlamı yoktur. Aşkımın
farkına varırsan ancak o zaman benim farkına varırısın. Çünkü aşk çok derindedir.
Gerçekte ikilem yoktur. Gerçekte sorun yoktur. Hiç olmamıştır, hiç olmayacaktır. Zihinde
sorunlar vardır ve sen gerçekliğe zihnin aracılığıyla bakarsın böylece gerçeklik sorunlu olur.
“Farkındalık” ile “dikkat” arasında bir fark vardır. Bir şeye dikkat ettiğin zaman bu
dışlayıcıdır. Dikkatini başka her yerden uzaklaştırmak gerekir. Aslında bu bir gerilimdir. Bu
yüzden ona dikkat denir. Başka bir şey pahasına bir şeye dikkat etmektesindir.
Farkındalık çok farklı bir şeydir; dışlayıcı değildir. Dikkat etmek değildir, ilgili olmaktır;
bilincinde olmaktır. Dahil ederek (inclusevely), farkındayken bilinçlisindir.
Farkındalık dahil eder, dikkat dışlar.
Uykunda bile farkında değilsen, derinliği bilemezsin.
Özgürlük korku yaratır ve meditasyon mümkün olan en derin özgürlüktür. Yalnızca dışsal
sınırlardan değil, içsel kölelikten de kurtulursun...
Derin meditasyonda, defalarca, insan bu hiçliğe yaklaştığında korkar, titremeye başlar,
öleceğini hisseder. Bu hiçlikten kaçıp dünyaya dönmek ister.
Tüm korkular ölüm temellidir. Ne şekil alırsa alsın biçimi, ismi ne olursa olsun, tüm korkular
ölüm temellidir. Derinlere gidersen ölümden korktuğunu anlarsın.
Aslında tek gerçeklik vardır. Yaşamda kesin olan tek şey ölümdür.
Ölüm korkusu kaybolduğu zaman, Buda meditasyon yapmana izin verir. “Artık meditasyon
yapabilirsin” der.
Zaman alan mesafe değil, engellerdir. Engel olmasa zaten oradasın.
Oysa gerçekte öyle bir engel yoktur, sen engel koyup duruyorsun. Zihin engeller yaratır,
çünkü zihin korkar.
Hiçbir yere gitmeyeceksin. Kendi içine gideceksin ve hemen, şu an gitmek mümkündür.
Zihnini bir kenara bırakabilirsen, buraya ve şu ana girebilirsin.

Bir veren ol. İnsanlar ise tam tersini yapıyorlar. Onlar verirken bile, sadece sevginin geri dönmesi düşüncesiyle veriyorlar. Kişi sever, sadece severek sevginin ne olduğunu öğrenir. Tıpkı kişinin yüzerek yüzmeyi öğrenmesi gibi severek sevmeyi öğrenir.
Ve insanlar çok cimri. Muhteşem bir sevgilinin gelmesini bekliyorlar, o zaman sevecekler. Kapalı kalırlar, çekingen kalırlar. Sadece beklerler. Bir yerlerden bir Kleopatra gelecek o zaman yüreklerini açacaklar ama o an gelene dek yüreklerini açmayı tamamıyla unutmuş olurlar.
Hiçbir sevme fırsatını kaçırma. Bir sokaktan geçerken bile sevebilirsin. Bir dilenciyi bile sevebilirsin. Ona bir şey vermene bile gerek yoktur; en azından gülümseyebilirsin.
Bedavadır; ama gülümsemen kalbini açar, kalbini daha canlandırır. Bir dost ya da bir yabancı birisinin elini tut. Sadece doğru kişi ortaya çıktığında sevmeyi bekleme.